Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/6165 Esas 2017/9507 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6165
Karar No: 2017/9507
Karar Tarihi: 19.12.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/6165 Esas 2017/9507 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/6165 E.  ,  2017/9507 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.04.2013 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, suya elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacı köyün ... Köyünün ... olup 1690"lı yıllarda bağımsız bir köy olduğunu, dava konusu suyun kadimden beri davacı köy tarafından kullanıldığını, davalı köy tarafından davacı köye ait değirmene akan suya müdahale edilerek suyun davacı köye gelişininin engellendiğini belirterek elatmanın önlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli mahkeme olduğundan, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
    Sulh hukuk mahkemelerinin görevi ise HMK’nın 4. maddesinde düzenlenmiş; HMK’nın 383. maddesinde de aynı kanunun 382. maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin de aksine bir düzenleme olmadığı takdirde sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
    HMK’nın zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 448/1 maddesinde de bu kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması öngörülmüş, Geçici 1/1 maddesine göre de yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı ifade edilmiştir.
    Bu durumda 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan davalarda görevle ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın hükümlerinin uygulanması gerekir.
    Somut olaya gelince; dava kadim kullanım hakkına dayalı suya elatmanın önlenilmesi istemine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açıldığından asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece, görevsiz olduğu gözetilmeksizin işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.