Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7475
Karar No: 2016/442
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/7475 Esas 2016/442 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve müdahalenin meni istemlerine ilişkindir. Davacı, önceki malikten kiraladığı dükkanı bir oto acentesi olarak kullandıklarını ancak ortaklık anlaşmazlığı sonrası işyerinden çıkarıldıklarını ve dava konusu yerin tapuya şerh edilmesine rağmen davalının bu yerde kalmaya devam ettiğini belirterek kira sözleşmesinin feshi ile davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının kuvvetlendirilmiş şahsi hakkına dayanarak ayni hak sahibi olan davalının tahliyesini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, yeni malik olan davalının kira sözleşmesinin tarafı olduğunu ve sözleşmenin iptal edilmediği sürece davacı kiracının elatmanın önlenmesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 310. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi.
6. Hukuk Dairesi         2015/7475 E.  ,  2016/442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak-Müdahalenin men"i

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve müdahalenin men"i davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, alacak ve müdahalenin men"i istemlerine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin ... Apt. Adresinde bulunan 94 Ada 675 parsel 1 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümü 17/01/2001 tarih ve 1159 yevmiye sayılı sözleşme ile 49 yıllığına önceki malik ..." dan kiraladığını ve kira sözleşmesinin tapuya şerh verildiğini, müvekkilinin ... ile kurduğu ... isimli oto acenteliğinin 1 yıl bu dükkanı kullandığını, ancak aralarında anlaşmazlık çıkınca şirketin fesh olduğunu ve ortaklarının müvekkilini işyerinden çıkarttıklarını, tapuya şerh edilen kiracılık hakkına rağmen, yeni malik/davalı ... ile eşi ... ve kayınbiraderi ...in dava konusu yeri kullandıklarını ve taşınmazı boşaltmadıklarını belirterek kira sözleşmesinin feshi ile davalının dava konusu yerden tahliyesi ile 10.000 TL ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ecrimisil talebinden vazgeçmiştir. Davalı vekili ise davacının kiralayan sıfatının bulunmadığını, önceki kira sözleşmesi tapuya şerh verildiği için müvekkilinin sözleşmenin tarafı haline geldiğini, davalının kiracı konumunda olmadığından, kendisine karşı tahliye davası açılamayacağını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece taraflar arasında imzalanmış veya zımnen uygulamaya konulmuş herhangi bir alt kira sözleşmesinin bulunmadığı ve mülkiyet hakkının tapuya şerh edilerek kuvvetlendirilen şahsi haktan üstün olduğu, davacının kuvvetlendirilmiş şahsi hakkına dayanarak ayni hak sahibi olan davalının dava konusu yerden tahliyesini isteyemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava kişisel hakka dayanan müdahalenin men"i istemine ilişkindir. Davacı ... ile dava dışı ... arasında imzalanan 16.01.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesi tapuya şerh verilmiş olup, kiralanan 24.06.2003 tarihinde davalı tarafından satın alınmıştır. Türk Borçlar Kanun"unun 310. maddesinde “Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur "" düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle yeni malik olan davalı bu sözleşme ile bağlıdır. Sözleşme iptal edilmediğine göre halen geçerli olup, davacı kiracının sözleşmeye dayanarak elatmanın önlenmesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın geçerli olan sözleşmeye göre çözülmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi