Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7961
Karar No: 2017/6086
Karar Tarihi: 28.09.2017

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/7961 Esas 2017/6086 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme kararında yapılan eksik araştırma nedeniyle hüküm bozulmuştur. Suçun maddi konusu olan faturaların Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle faturaların gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için taşıma ve sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, banka hesapları ve kasa mevcudu gibi geçerli belgelerin incelenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği, sanıkta yapılan eksik ceza tayini ve açıklanması geri bırakılması kararında haksızlık olduğu belirtilmiştir. Kararda, Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi ve 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2017/7961 E.  ,  2017/6086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I- Sanık hakkında ""2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek"" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    1-Sanığın, ödemeler vadesinde yapıldığında faturaları kestiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği, bu nedenle mükellef şirket tarafından düzenlenen 2006, 2007 takvim yıllarına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı sureti temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi suça konu faturaların, bizzat sanık tarafından, gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi bakımından, mal ve para akışını gösteren taşıma ve sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan banka hesapları ve kasa mevcudu ile uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı, şirketin 2006 ve 2007 takvim yılları içerisinde düzenlediği faturalarla uyumlu yeterli mal girişi ile üretiminin bulunup bulunmadığı, iş yeri koşullarının, işçi sayısının, vergi beyannamelerinin miktarı ve aylara göre değişim oranının, şirketin beyan ettiği vergiye esas potansiyeli ve şirketin faaliyet alanı ile uyumlu olup olmadığı ve tüm yıllara ait sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanları da alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-Ceza Genel Kurulunun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında da açıklandığı üzere 2006 ve 2007 takvim yıllarında “sahte fatura düzenlemek” suçlarından açılan kamu davasında her takvim yılında işlenen suçun kendi içinde zincirleme biçimde ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilerek her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması yerine tek suç kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    II-Sanık hakkında ""defter ve belgeleri ibraz etmeme"" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    1-Suç tarihinden önce 5904 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ile 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesinde düzenlenen suç için öngörülen hapis cezasının alt sınırının 18 aya yükseltilmesi nedeniyle temel cezanın 18 ay olarak tespiti yerine 6 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
    2-5271 sayılı CMK"nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, sabıkası bulunmayan sanık hakkında zarar giderilmediğinden bahisle yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
    3- Sanığın mahkumiyetine karar verildiği halde kendini vekil ile temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
    4- Kabule göre, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi