23. Hukuk Dairesi 2015/3235 E. , 2015/8393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMES:...Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, kooperatif üyeliğine ilişkin aidat ve sair ödemelerini eksiksiz olarak tamamlayan müvekkiline yapılan kur"a çekimi sonucu isabet eden dairenin tescilinin davalı kooperatif adına yapıldığını, diğer kooperatif üyelerinin daireleri kur"a çekim listesine göre üyeler adına ayrı ayrı tescil edildiğini, müvekkilinin payına isabet eden dairenin müvekkiline tescilinin yapılmamasının hiçbir haklı yanı olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin payına isabet eden ancak davalı kooperatif adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile ayıplardan ari olarak müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönemde çok büyük çaplı usulsüzlük ve yolsuzluk yapıldığını, müvekkili kooperatifin bu hukuka aykırı işlemler sebebi ile büyük bir borç külfeti ile karşı karşıya kaldığını, davacının kendisine tahsis edilen daire üzerinde kur"a tarihinden itibaren tasarrufta bulunduğunu, davacının ceza dosyasında kooperatif mal varlığına karşı suç işlediği iddiası ile sanık sıfatıyla yargılandığını, müvekkili kooperatifin kur"a çekim tarihinde Ağır Ceza Mahkemesi dosyası içeriği ve bilirkişi raporları ile davacının sorumluluğunun tespit edildiğini, bu sebeple kur"a çekiminde davacı adına isabet eden dairenin müvekkili kooperatif adına tescil ettirildiğini, kooperatifin zararları karşılanmadan ve davacı yönetiminde düzenlenmiş sahte senetlere ilişkin hukuki durum düzeltilmeden davacı talebinin karşılanmasının hem fiilen imkansız, hem de hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatifçe yapılan kur"a çekimi sonucu davacı adına bağımsız bölümün isabet ettiği, davacının kur"a çekim tarihinde ve dava tarihinde tüm akçeli yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalı kooperatife bir borcunun bulunmadığı, kesinleşmiş mahkeme kararları ile davacının yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönem için bir sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle, tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne, davacının, tapu kayıtları üzerinde bulunan hacizlere ilişkin şerhlerin kaldırılmasına yönelik talebinin ise karardan hukuki durumu etkilenecek olan tüm ilgililerin davada taraf olarak yer alması gerektiği, lehine haciz şerhi bulunanların davada taraf olmadığı gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 18.02.2015 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından HUMK"nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 05.03.2015 günü harcı yatırılıp, temyiz defterine kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir.
01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz istemine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle bağımsız bölüm üzerinde lehine haciz bulunan şahıslar aleyhine ayrıca dava açılabileceğinin tabii bulunmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.