Hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - hayasızca hareketler - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/9205 Esas 2018/5893 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9205
Karar No: 2018/5893
Karar Tarihi: 19.04.2018

Hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - hayasızca hareketler - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/9205 Esas 2018/5893 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2016/9205 E.  ,  2018/5893 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, hayasızca hareketler
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir;
    Ancak;
    1- Sanığın hayasızca hareket olarak nitelendirilen eyleminin hakaret suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yerinde olmayan ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
    2- Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11.06.2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK"nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanunun 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın önce karakolda hakkında işlem yapan mağdur polis memuruna hakaret edip direndikten sonra adli rapor almak için götürüldüğü hastanede, hastane polisine hakaret edip direndiğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın tüm mağdurlara yönelik hareket ve direnme eylemlerinin aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla gerçekleşmesi nazara alındığında, hukuken bir bütün halinde zincirleme hakaret ve direnme suçlarını oluşturduğu ve buna bağlı olarak da sanık hakkında TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenmiş bulunan aynı nev’iden fikri içtima hükümleri uyarınca tek ceza verilip, bu cezaların aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca arttırılması ve eylemlerin hem sözle hemde fiili olarak gerçekleştirilmesi, failin güttüğü amaç ve saiki, kastın yoğunluğu dikkate alınarak TCK"nın 61. maddesi gereğince temel cezaların alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, her mağdura yönelik eylemleri nedeniyle ayrı ayrı ceza verilmesi,
    3- Hakaret suçunun karakol ve hastanenin hangi bölümünde işlendiği, aleni yerlerden olup olmadığı araştırılmadan, TCK"nın 125/4. maddesinin tatbiki,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.04.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.