14. Hukuk Dairesi 2017/4820 E. , 2017/9484 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.10.2007 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 92 parsel, 826 parsel, 829 parsel, 830 parsel, 253 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksimini bu mümkün değil ise satış yolu ile ortaklığın giderilmesini ve 272 ada 12 parsel sayılı taşınmazda ise kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını ... biri veya birkaçı diğer ... karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. ... veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Somut olayda;
1) Dava konusu 126 ada 25 parsel (eski 92 parsel), 102 ada 19 parsel (eski 826 parsel) , 102 ada 15 parsel (eski 829 parsel), 102 ada 21 parsel (eski 830 parsel),
101 ada 84 parsel (eski 253 parsel) sayılı taşınmazların 22.08.2013 tarihli yenileme kadastrosu sonucu kayıtlarının kapatıldığı anlaşıldığından, işlerliğini yitiren bu parseller üzerinden hüküm kurulması doğru değildir.
2)Dava konusu 272 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulduğundan, kaydı oluşan bağımsız bölüm/bölümler yönünden davacıların iddiaları sorulmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, kaydı kapatılan ana taşınmaz bakımından ortaklığın giderilmesine karar verilmesi de doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 18.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.