15. Ceza Dairesi 2019/13918 E. , 2021/1822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Bilişim sistemleri, banka veya kredi kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM :Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatlerine, sanık ...’nin TCK"nın 204/1, 62/1, 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyetine
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine, resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...’nin mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafi, katılan vekili ve vekalet ücretiyle sınırlı olarak sanık ... müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların suça konu çekleri katılana aynı anda vermesi nedeniyle her halükarda suça konu 17/01/2009 keşide tarihli çekten önceki bir tarihte tüm çeklerin katılana verildiğinin anlaşılması karşısında, suç tarihi olan 17/01/2009 öncesi tarihi yerine gerekçeli karar başlığında 2009 tarihinin yazılmasının mahalince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar ... ve ..." in ... Gıda Turizm İnşaat ve Eğt. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı, sanık ..." nin ise şirket ortağı ve müdürü olduğu, şirket yetkilisi olan sanık ..." nin 2006 yılında katılandan kaşar peyniri almak üzere anlaştığı ve bu tarihten itibaren katılanın SFS Süt Ürünleri Gıda San. Ltd. Şti. unvanlı firmasından ... Gıda isimli firmanın mal almaya başladığı, alınan malların karşılığında diğer sanıklarında bulunduğu bir ortamda sanık ..." nin katılana Türkiye Finans Katılım Bankası Eminönü Şubesi nezdindeki şahsi hesabından keşide edilmiş suça konu 4437490, 4437491, 4437492 4437493, 4437494, 4437495 , 4437496 seri numaralı ve 40.000’ ar TL bedelli çekler ile yetkilisi olduğu şirketin çalışanı olan sanık ...’nin aynı banka şubesi nezdindeki şahsi hesabından keşide edilmiş suça konu 4432958, 4432959, 4432960, 4432961 seri numaralı ve 40.000‘ar TL bedelli, sahte keşideci imzalı 11 adet çeki verdiği, daha sonra sanıklar ... ve ..."nin katılana telefon ederek alacaklarını tahsil edemediklerinden bahisle süre isteyerek katılanı oyaladıkları, daha sonra sanıklar ... ve ...’in katılana ... Gıda isimli firmasından olan alacağını kendilerinin ödeyeceklerini söyledikleri, alacağına karşılık sanık ..."un İzmir"de yaptırdığı villalardan bir kısmını vermeyi teklif ettikleri , katılanın öneriyi kabul edip İzmir"e gittiği, burada sanıklar ... ve ... ile buluştuğu, alacağına karşılık kendisine gösterilen 5 villayı almayı kabul ettiği, katılan İstanbul"a döndüğünde yanına gelen sanık ..."in ..."un 70.000 TL vergi borcunu ödediği takdirde tapuları vereceklerini söylediği, müştekinin bu hususu da kabul ettiği, bir hafta kadar sonra katılan ile ... arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, sanık ... "in sanık ..."un ortaklarının tapu devri için 200.000 lira istediklerini belirttiği, katılanın bu teklifide kabul ettiği, ancak sanık ..."in devirden önce parayı nakit olarak almaları gerektiğini söylemesi üzerine katılanın şüphelenmeye başladığı, villaları almaktan vazgeçtiği, bu şekilde katılanı oyaladıkları, bu suretle sanıkların üzerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...’nin mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 17/01/2009 öncesi ile inceleme tarihleri arasında dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Sanıkların savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, bilirkişi raporları, fatura suretleri ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında cari hesabın bulunması nedeniyle olan borca karşılık katılana çeklerin sonradan verildiği, tarafların arasında önceden doğan bir borç ilişkisi olduğu böylece sanıkların üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin beraat hükmünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren sanık ... lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "sanık ...’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.