4. Hukuk Dairesi 2021/3094 E. , 2021/2085 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 07/12/2019 tarih, 2019/İHK-18518 sayılı davalı vekilinin itirazının kısmen kabulüne dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı ... şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın, 05.04.2018 tarihinde davacı yaya halde iken çarpması sonucunda yaralanması nedeniyle, müvekkilinin malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500,00TL sürekli 500,00TL geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini 49.334,22 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince 500,00Tl Geçici iş göremezlik ve 48.834,22TL sürekli sakatlık olmak üzere toplam 49.334,22TL tazminatın 02.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş hükme karşı davalı vekilince itiraz edilmiştir.İtiraz hakem Heyetince İtirazın kısmen kabulüne kararın değiştirilmesine buna göre 48.834,22TL Sürekli iş göremezlik tazminatının 02.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazasının, davacı çocuk .... yaya olarak yolun karşısına geçmekte iken davalı sigortaya sigortalı aracın çarpması neticesinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Kaza tarihinde trafik polisleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında" sürücü ...."nın beyanlarına göre Yaya Çocuk ...l"in 2918 sayılı KTK 68/1b-3 e göre ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde ve kavşaklarda yaklaşan aracın uzaklık ve hızını gözönüne almadan veya gözönüne aldığı halde uygun zamanda geçmediğinden kural ihlali olduğunu, Sürücünün ise kazanın oluşumunda kural ihlalinin bulunmadığı" tespit edilmiştir.
Aynı olaya ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetince 11.08.2019 tarihli Makina Mühendisi ..."nın raporuna göre "Hız sınırının en fazla 50km saat olan olan yol üzerinde ,sürücünün kavşağa yaklaşırken hızının en fazla 40 km saat olması gerektiğini bu hızla giden bir sürücü yola fırlayan çocuk yayaya çarpmadan 2.4--2.6 saniye arasında durmasının mümkün olduğunu ,yayaların karşıdan karşıya geçme alanları arasında yer alan kavşak girişine tedbirsiz şekilde yaklaşan ve kazayı önlemek için tüm tedbirlere başvurmadığı anlaşılan sürücü ... nın kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu,Çocuk yayanın kaza tarihinde henüz 8 yaşında olduğu , bu yaşta bir çocuğun bölünmüş yoldan karşıya tek başına geçemeyeceği, annesinin çocuğa refakati bulunmadığı için %25 annesinin kusurlu olduğu rapor edilmiştir. Dosya kapsamında dava dışı sürücü ve davacının annesinin kolluktaki ifadeleri mevcut olup soruşturma dosyasına rastlanmamıştır.
Kaza tespit tutanağı ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır. İtiraz Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan rapor arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden davalının %75 kusurlu olduğu kabul edilerek tazminata karar verilmiş olup, dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, Savcılık soruşturma dosyası ve dava açılmış ise ceza dava dosyasının getirtilerek, dosyanın İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı, varsa ceza dosyası ve eldeki davada alınan bilirkişi raporlarının birlikte irdelenip tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre ; Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; 48.834,22TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 5.721,76TL vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin, vekalet ücretine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin,temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 01/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.