11. Hukuk Dairesi 2016/5048 E. , 2017/7218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/05/2015 tarih ve 2014/164-2015/99 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra... dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “...” ve “...” markalarının Reklamcılar Derneği adına TPE nezdinde tescilli olduğunu, Reklamcılar Derneği ile davacı arasında noter huzurunda yapılmış sözleşme uyarınca davacının söz konusu markalar üzerindeki tüm inhisarı hakların sahibi olduğunu, “... ...” markasının Türkçe karşılığı olan 2012/111096 tescil nolu “... ...” ibaresinin davalı tarafından tescil ettirildiğini, davalı markasının davacının markalarına tecavüz teşkil ettiğini, iltibas oluşturduğunu ileri sürerek hükümsüzlüğü ve TPE sicilinden terkinine, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 1000 TL maddi ve 1000 TL manevi tazminatın tahsiline ve hükmün ilân edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, tescilli markasını kullanmasının haksız rekabet ve davacının marka hakkına tecavüz teşkil etmediğini, “...” ve “... ... ...” markaları dava dışı Reklâmcılar Derneği adına tescilli bulunduğu, davacının dava açma yetkisinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, markalar arasında 556 sayılı KHK md.7/l-b veya 8 anlamında aynılık veya benzerlik bulunmadığını, kendisinin markası 41.sınıfta tescilli iken, davacının markalarının 35. sınıfta tescilli bulunduğunu, aynı sınıfta tescilli olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markalar üzerindeki lisansının inhisari lisans olmadığı, markaya tecavüz sebebiyle dava açılması için yükümlülüğünü yerine getirmediği, marka hükümsüzlüğü ve haksız rekabet davaları açma hakkının bulunduğu, davalı markasının “...” ibaresinin birebir Türkçe tercümesi
olması nedeniyle, iki marka arasında anlamsal benzerlik bulunduğu, “...” ve “...” markalarının tescilli bulunduğu 35. sınıf kapsamına giren hizmetler ile “...” ibareli markasının tescilli bulunduğu 41. sınıf kapsamına giren hizmetler arasında benzerlik bulunmadığı, “... ...” ve “...” markalarının eğitim öğretim hizmetlerinde tescilsiz kullanım yoluyla ayırt edicilik kazanmadığı, 556 sayılı KHK md.8/lV anlamında toplumda tanınmışlık düzeyine de ulaşmadığı, davalının tescilli “...” ibareli sözcük+şekil markasının 556 sayılı KHK md.42/1, b uyarınca hükümsüz sayılamayacağı, davalının marka tescil başvurusunun kötü niyetle yapıldığını gösteren delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava konusu işaretlerin farklı tür ve hizmetlere ilişkin bulunmaları nedeniyle 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.