Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2009/4-572
Karar No: 2009/616
Karar Tarihi: 30.12.2009

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/4-572 Esas 2009/616 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2009/4-572 E.  ,  2009/616 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 24.09.2008
    NUMARASI : 2008/276 E-2008/482 K.

    Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Anamur Asliye Hukuk Mahkemesince davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 09.02.2007 gün ve 2006/375 E.–2007/75 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 24.03.2008 gün ve 2008/2655 E.–3943 K. sayılı ilamı ile; (…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan Çevre ve Orman Bakanlığı’na yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalılardan M. Ş..’e temyiz itirazlarına gelince; dava, yasak avlanan davacının, av sahasını denetleyen davalı idare görevlisi M.  Ş... tarafından yaralanması sonucu oluşan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, her iki davalı yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiştir.
    Davacı, davalılardan M.Ş..’in kişisel kusuruna dayanmıştır. Gerçek kişiler aleyhine idari yargı yerlerinde dava açılamaz. Mahkemece, M.  Ş.. hakkındaki davanın esasının incelenmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama soinunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

     HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, kamu görevlisinin, yetkisini kullanırken şahsa verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Davacı, davalı M.Ş..’in, diğer davalı Çevre ve Orman Bakanlığı’nda Orman Muhafaza Memuru olarak görevli olduğu sırada, av sahasında görev ve yetki sınırlarını aşmak suretiyle davacıyı hayati tehlike ve uzuv tatili oluşturacak şekilde ateşli silahla yaraladığını, manevi açıdan da büyük çöküntüye uğrattığını belirterek, 30 bin YTL. maddi ve 40 bin YTL. manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar Çevre ve Orman Bakanlığı ile M.  Ş.. vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap  dilekçelerinde; davanın idari yargının görev alanına girdiğini belirterek, görev itirazında bulunmuşlar ve davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece, görevli memurun hizmetten ayrılamayan eylemi nedeniyle meydana gelen olayın, idarenin hizmet kusuru sayıldığı kabul edilerek, her iki davalı yönünden de görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, yukarıda belirtilen gerekçe ile karar bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle verilen direnme kararı, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bilindiği üzere usul kuralları (görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hata) kamu düzeni ile doğrudan bağlantılı olup, taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmamaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 15.03.1972 gün ve 1968/1-277-176, 01.03.1995 gün ve 1995/7-641-117, 23.01.2002 gün ve 2001/1-1010-2002/1, 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı kararları, Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-2001 Baskı, cilt 5, sayfa 4771 vd.). Diğer bir ifade ile görev, kazanılmış hakkın istisnalarındandır. Ne var ki, görev hususunun re"sen incelenebilmesi için, diğer herhangi bir konuda usulüne uygun yapılmış incelenebilir bir temyiz talebinin bulunması gerekir. Örneğin; yerel mahkeme kararı incelenebilir nitelikte ve sadece avukatlık ücreti yönünden temyiz edilse bile görev konusu re"sen incelenecektir. Ancak usulüne uygun bir temyiz talebi yoksa artık re"sen incelenmesi gereken bir husus olsa bile bunun incelenmesi mümkün olmayacaktır.
    Somut olaya gelince, davalı İdare vekili tarafından usulüne uygun, incelenebilir bir temyiz dilekçesi verilmemiştir. Yerel mahkemece kurulan ilk hüküm, sadece davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı idare vekili direnme kararını temyiz etmiş ise de, ilk hükmü temyiz etmemekle, davalı İdare yönünden karar kesinleşmiştir. Bu nedenle direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
    O halde, davalı İdare vekilinin temyiz isteminin reddi gerekir.
    S O N U Ç : Yukarıda belirtilen nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,  30.12.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


                      KARŞI OY

    Dava, yasak avlanan davacının, av sahasını denetleyen davalı Çevre ve Orman Bakanlığı görevlisi olan davalı M. Ş.. tarafından yaralanması sonucu uğradığı, maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece görevli memurun hizmetten ayrılamayan eylemi nedeniyle meydana gelen olayın idarenin hizmet kusuru sayılacağı, davaya idare mahkemesince bakılacağı gerekçesiyle dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine ilişkin olarak verdiği kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece davacının davalı Bakanlığa yönelik temyiz itirazlarının reddine, davalı M..Ş.. kişisel kusuruna dayanılarak dava açıldığından davaya bakmaya adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkemece verilen direnme kararı davalı Bakanlık tarafından davalı M. Ş.. aleyhine açılan davada adli yargı yerinin görevli olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
    Yargı yolu kamu düzenine ilişkindir. Mahkeme kendisine açılan bir dava da yargı yolunun caiz olup olmadığını yargılamanın her döneminde re’sen gözetir. Yargıtay’da temyiz (veya karar düzeltme) incelemesi sırasında kendiliğinden yargı yolunun caiz olup olmadığını incelemekle yükümlüdür.
    Kamu düzenine ilişkin hususlar hakkında aleyhe bozma yasağı uygulanmaz. Yargıtay, kamu düzenine aykırı bir husustan dolayı hükmü temyiz edenin aleyhine, temyiz etmemiş olan tarafın lehine de bozabilir. Yargı yoluna ilişkin husus mutlak bir temyiz nedenidir. Bu halde yargı yoluna ilişkin usul hukuku kuralının yanlış uygulanması ile hüküm arasında bir illiyet bağının bulunup bulunmadığı araştırılmaz ve bu illiyet bağı varsayılarak hüküm bozulur.
    Kural olarak ilk kararı temyiz etmemiş olan tarafın karşı tarafça yapılan temyiz üzerine vaki  bozma ilamına karşı eski hükümde direnmeye ilişkin kararı temyiz etme ve hakkında evvelce kesinleşmiş olan hususların Yargıtay’ca tetkikini istemi hakkı yok ise de yargı yoluna ilişkin husus kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan bu kuralın (ilkenin) böyle bir durumda geçerli olmayacağı, kamu düzenine ilişkin hususlarda taraflardan biri yararına usulü kazanılmış hak oluşmayacağı davalı Çevre ve Orman Bakanlığının direnme kararını temyiz edebileceği kabul edilmeli ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın davalı M..Ş..’in şahsi kusuruna dayanılarak açılmış bulunan tazminat davasının adli yargı yerinde görüleceğine ilişkin Özel Daire bozma kararı doğru olduğundan mahkemenin direnme kararı bozulmalıdır.
    Bu  nedenle Sayın Çoğunluğun davalı Bakanlık vekilinin ilk kararı temyiz etmesi nedeniyle direnme kararını temyiz edemeyeceği gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararına katılmıyorum.
             
                                                                                                  
                                                                                            


         

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi