Hukuk Genel Kurulu 2009/11-551 E. , 2009/615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14,05.2009
NUMARASI : 2009/147 E-2009/252 K.
Taraflar arasındaki “kooperatif genel kurul kararının iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.12.2006 gün ve 2006/234 E.-585 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 30.10.2008 gün ve 2007/3760 E.-2008/12034 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, davalı kooperatifin 29.01.2004 tarihinde ferdileşme işlemlerini tamamlayarak bağımsız bölüm tapularında ortaklara verildiğini, 10.04.2003 tarihli genel kurulda tasfiye kararı alıp yönetim kurulunun tasfiye ile görevlendirildiğini, Kooperatifler Kanunu’nun 81 ve anasözleşmenin 85. maddesi gereğince amacına ulaşmış olması nedeniyle alınan tasfiye kararına rağmen 09.04.2006 tarihli genel kurulda gündemde olmamasına rağmen tasfiyeden dönülmesinin kararlaştırıldığını, önceki genel kurulda alınan tasfiye kararının iradi değil kanuni tasfiye kararı olduğunu ileri sürerek, genel kurul kararının iptalini, davalı kooperatifin “amacına ulaşarak dağılma haline girdiğinin” tespitini ve 10.06.2005 tarihli genel kurul kararı doğrultusunda tasfiye işlemlerinin sürdürülmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, kooperatif amacının henüz gerçekleşmediğini, konut yapılamayan 54 ortağın bulunduğunu, alınan kararın Yasa ve anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, daha önceki genel kurulda alınan tasfiye kararından dönülmesi yönündeki dava konusu genel kurul kararının toplantı ve karar nisabı yönünden Yasa’ya aykırı olmadığı, dava konusu edilen genel kooperatifin henüz ana sözleşmesinde yazılı iş ve işlemleri tamamlayamadığı, tüm ortaklar açısından ferdileşme işlemlerinin ikmal edilmediği fiilen eksik bırakılmış bir kısım inşaatların henüz teslim edilmediğinden önceki tasfiye kararından dönülmesinde Yasa ve anasözleşmeye aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tasfiye kararından dönülmesine ilişkin olarak davalı kooperatif genel kurulunca alınan kararın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu genel kurulun gündeminde olmamasına rağmen yapılan görüşmelerde daha önceki genel kurulda kooperatifin tasfiyesi yönünde karar alındığı halde alınan bu karardan dönülmesi yönünde yeni bir karar oluşturulduğu ve bu kararın da yasal olarak tasfiye sürecine giren kooperatifin irade olarak tasfiyeden dönemeyeceği iddia edilmektedir.
Mahkemece, savunma ve alınan bilirkişi raporu içeriğine itibar edilerek, davalı kooperatifin amacını tam olarak gerçekleştirmediği, bir kısım ortakların konutlarının yapılmadığı, ferdileşme işlerinin tamamlanmadığı ve bu nedenle de tasfiyeden dönme kararının yerinde olduğu, ayrıca uygun nisapla da karar alındığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
1163 Sayılı Kooperatifler kanunu’nun 81. maddesinde tasfiye nedenleri sayılmış olup, davalı kooperatifin 10.04.2005 tarihli genel kurulunda tasfiyeye karar verilmiştir. İptali istenen genel kurulda ise gündem “kooperatifin yapı kooperatifi olarak devam etmesi” konusu olarak belirlenmiş ve yapılan görüşmeler sonunda 2 red oyuna karşılık 155 kabul oyu ile önceki genel kurulda alınan tasfiye kararından dönülmüştür.
Kooperatifin önceki genel kurul kararlarına rağmen, sonradan aksi yönde karar alınması için ortada önceki genel kurul kararından dönülmesini gerektirici haklı nedenlerin bulunması gerekmektedir. İptali istenen genel kurulda gündemin 9.maddesi görüşmelerinde kooperatif avukatı “yapılacak işlerin bitirilmediğini, tamamlanması gereken birçok işin bulunduğunu” açıklanmış ancak bu işlerin nelerden ibaret olduğu belirtilmemiş, bir kısmı genel kuruldan sonraki tarihi, bir kısmı ise önceki tarihi içeren bazı üyelerin kendilerinin arsasına da konut yapılmasını istediklerine ilişkin dilekçeleri dosyaya sunulmuş ve ayrıca, bazı ortaklar için de ferdileşme işlemlerinin tamamlanmadığına ilişkin Tapu Sicil Müdürlüğü yazısı, davanın reddine gerekçe oluşturmuştur.
1163 Sayılı Kanun’un 81/5.maddesinde tasfiye kurulunun görevlerinin anasözleşmede gösterileceği belirtilmiştir. Davalı kooperatifin anasözleşmesinin 87. maddesinde açıkça tasfiye kurulunun görevleri belirtilmiş, anılan maddenin 5. fıkrasında da eskiden başlamış olup ta henüz bitirilememiş işlerden tamamlanması mümkün olanların tamamlanacağı, taahhütlerinin yerine getirileceği alacaklı ve ödenmemiş sermayenin tahsil edileceği belirtilmiştir,
Görüldüğü üzere, kooperatif tasfiye kararı almış olsa dahi tasfiye kurulu da eksik bırakılmış bir kısım işlerin tamamlanmasından yetkilidir.
O halde, dava konusu genel kurulda tasfiye kararından dönülmesi yönünde oluşturulan kararın dayanağı olarak gösterilen hususların tasfiyeden dönüş için gerekli haklı nedenler olup olmadığı irdelenmeden sonuca gitmek mümkün değildir. Mahkemece, gerektiğinde davalı kooperatifin tasfiye kurulu üyeleri isticvap edilerek tasfiyeden dönülmesini gerektiren hukuki nedenlerin nelerden ibaret olduğu sorulmalı ve bu nedenlerin haklı nedenler olup olmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçeyle eksik incelemeye dayanılarak hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 30.12.2009 gününde, oybirliği ile karar verildi.