11. Ceza Dairesi 2017/7960 E. , 2017/6049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1... Petrol Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. müdürü olan sanık ..."in 2006 takvim yılında düzenlediği faturaların sahte olduğunun iddia ve kabul olunduğu davada; sanığın sahte fatura kullanmadığını savunması, sanık hakkında tanzim olunduğu bildirilen, 27.08.2010 tarih ve VDENR- 2010 - 2169/38 nolu “Vergi Tekniği Raporu”nun ve sahte olduğu iddia olunan faturaların dosyada bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi amacıyla, bahsi edilen rapor ile sahte olduğu iddia olunan faturaların asıllarının veya onaylı örneklerinin dosyaya getirtilip, 213 sayılı Yasanın 227/3 ve 230. maddeleri kapsamında faturaların yasal unsurları taşıyıp taşımadıkları belirlenip, denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması, sahte olduğu iddia olunan faturaların kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasının intikalinin sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren taşıma, sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ve satıcı hesabına girdiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneğini haiz, banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı araştırılıp bu hususta gerekli görülürse bilirkişi incelemesi de yaptırılması, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin de dinlenerek, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulmasından sonra, toplanan delillere göre sanığın hukuki durumunun ve zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sahte düzenlendiği iddia olunan faturalarda, son fatura tarihinin belirlenmesi ile suç tarihinin tespit edilmesi yerine gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "01.01.2006" şeklinde gösterilmesi,
3-Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı yasanın 326/son maddesi gereği kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.