Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3706
Karar No: 2015/4386
Karar Tarihi: 30.03.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/3706 Esas 2015/4386 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/3706 E.  ,  2015/4386 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ISPARTA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/07/2013
    NUMARASI : 2013/184-2013/669

    Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Y.. A.. G.."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
    Davacı, paydaşı olduğu 1930 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “Mehmet” olan baba adının “Ali” olarak düzeltilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınır.
    Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.
    Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin takip yetkisi vardır.
    HMK"nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir.
    Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
    1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
    2- Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
    3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
    4- İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
    5- Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
    Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
    Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalıdır.
    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
    Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Şöyle ki; dava konusu 1930 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine esas tüm dayanak belgeleri ile tedavüllerinin getirtilmediği, davacının miras bırakanının anne, baba ve tüm kardeşlerini gösterir nüfus kayıtlarının temin edilmediği, Nüfus Müdürlüğünün cevabi yazısında ve duruşmada dinlenen davacı tanığı M.. Ç.. beyanında; taşınmazın tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin bulunduğu bildirildiği halde, bu kişi ya da ölmüş ise mirasçılarının duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddialarının bulunup bulunmadığının sorulmadığı, zabıta araştırmasında taşınmazın davacının kullanımında olduğu bildirildiği halde, davacının amcası ve taşınmazda paydaş olduğunu iddia eden H.. A.."in taşınmazın kendi kullanımında olduğunu belirtmesi karşısında söz konusu çelişkinin giderilmediği anlaşılmıştır.
    Hâl böyle olunca,1930 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine dayanak teşkil eden Mayıs-321 tarihli dayanak tapu kaydı ve tüm tedavüllerinin getirtilmesi,davacının miras bırakanının anne,baba ve tüm kardeşlerini gösterir şekilde nüfus kayıtlarının celp edilmesi, davacı tanığı H.. A.."in beyanları doğrultusunda yeniden zabıta araştırması yapılarak taşınmazın kimin kullanımında olduğunun belirlenmesi,davacı tanığı M.. Ç.."ın beyanları ve nüfustan gelen cevabi yazıda tapu kaydında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka bir şahsın da bulunduğu belirtildiğinden;bu kişi ya da kişilerin duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddialarının bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulması, taşınmazda davacı ve amcasının hisseleri oranında kayden malik oldukları da göz önüne alınmak suretiyle tapu kayıtları ile nüfus kayıtları arasında bağlantı bulunup bulunmadığının saptanması,mahallinde keşif yapılıp tanıklar ve yerel bilirkişilerin taşınmaz başında dinlenip yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi