Esas No: 1992/2359
Karar No: 1994/1752
Karar Tarihi: 20.04.1994
Danıştay 10. Daire 1992/2359 Esas 1994/1752 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, ölen kardeşinin yerine saklı olarak nüfusta kayıtlı olduğunu ve kaydın kendisine ait olması gerektiğini iddia ederek nüfus kaydının iptali ve düzeltilmesini talep etmiştir. İdare Mahkemesi, ölen kardeşin nüfus kaydının incelenmemiş olması nedeniyle işlemi iptal etmiştir. Ancak, nüfus kayıtlarındaki düzeltmelerin hakim kararı ile mümkün olacağı ve bu konudaki uyuşmazlıkların adli yargı yerinde açılacak davalarla çözülebileceği belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının talebinin adli yargıda görülmeli olduğu sonucuna varılmıştır.
1587 sayılı Yasaya göre yaş düzeltmeleri ancak mahkeme kararıyla yapılabileceği, ölüm kayıtlarının ise idari yoldan yapılabileceği belirtilmektedir. Nüfus Kanunu uyarınca çıkartılan, 8.3.1977 gün ve 7?13269 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile 3.5.1977 gün ve 15926 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Nufus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve çalışma Yönetmeliği'nin ölen kardeşinin nufus kaydının kullanıldığı iddiası\"başlıklı 174. maddesinde, yaş düzeltmesinin mahkeme kararı ile yapılabileceği belirtilmektedir.
Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1994
Karar No : 1752
Esas Yılı : 1992
Esas No : 2359
Karar Tarihi : 20/04/994
DAVACININ MEVCUT NUFUS KAYDININ ÖLEN KARDEŞİNE AİT OLUP OLMADIĞINDAN DOĞAN UYUŞMAZLIĞIN GÖRÜM VE ÇÖZÜMÜNÜN ADLİ YARGININ GÖREV ALANINA GİRMEDİĞİ HK.
Dava; ölen kardeşinin yerine saklı olarak nüfusta kayıtlı görünen davacının ölen kardeşinin nüfus kaydının iptali ile kendesinin müfusa 25.11.1975 doğumlu olarak kaydedilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin, davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmış bulunmaktadır.
İdare Mahkemesince; 1587 sayılı Yasanın 33,35 ve 46.maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden, yaş düzeltmelerinin ancak mahkeme kararıyla yapılabileceği, ölüm kayıtlarının ise idari yoldan yapılabileceğinin anlaşıldığ, davalı idarece davacı tarafından iddia edildiği üzere ölen kardeşinin yerine kayıt edilip edilmediğinin, başka bir anlatımla ölen kardeşinin önce doğum sonra da ölümünü gerekli iki tanığın ve öldüğü iddia edilenin ailesinin ifadesine başvurmak suretiyle araştırması ve buna göre tespit yapması, bu tespitten sonra alınacak karar üzerine davacının mahkemeye başvurarak yaş düzeltmesi yapması gerektiği, davacı tarafından açılan yaş tashihi istemli davanın da aynı gerekçelerle reddedildiği, davacının başvurusu üzerine idarece öldüğü iddia edilen kardeşi için araştırma yapılmaksızın istemin reddine karar verilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülen anılan Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Nüfus kayıtlarındaki düzeltmelerin Medeni Kanunun 38.maddesinde yer alan hakim kararı ile mümkün olacağı kuralı gereğince, bu konudaki uyuşmazlıkların adli yargı yerinde açılacak davalarla çözümü mümkündür. Nüfus Kanunu uyarınca çıkartılan, 8.3.1977 gün ve 7?13269 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile 3.5.1977 gün ve 15926 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Nufus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve çalışma Yönetmeliği'nin ölen kardeşinin nufus kaydının kullanıldığı iddiası"başlıklı 174.maddesinde; "Bir çocuğun doğumdan nüfus kayıt edilmediği ve kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullandığı yolundaki iddia ve bildirimler nüfus idaresince dinlenmez ve ölüm tutanakları işleme konulmaz. Bu tür işlemler dolaylı yoldan yaş düzeltilmesini sağlayacağından ve bu da ancak mahkeme kararı ile yapılabileceğinden ilgililerden mahkemeden yaş düzeltme kararı getirmeleri istenir."hükmü yer almıştır.
Davacı nüfus cüzdanını ve bunun dayanağı olan nüfus kaydını senelerce kullanmış, nüfusla ilgili işlemlerini buna göre yürütmüştür. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra bu kaydın değiştirilmesi ve doum tarihinin 25.11.1975 olarak düzeltilmesini istemektedir. Bu istek nedeniyle ortaya çıkan, mevcut nüfus kaydının davacının ölen kardeşine ait olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın adliye mahkemesinde çözümü gerekmektedir.
Bu durumda, davanın görev yönünden reddi gerekirken, idare mahkemesince işin esası incelenmek suretiyle verilen kararda hukuka uyarlık görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49.maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.