11. Hukuk Dairesi 2016/4987 E. , 2017/7209 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/12/2015 tarih ve 2014/520-2015/384 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin elektronik sektöründe faaliyet gösteren bir holding olduğunu, müvekkilinin bu dava ile doğrudan ilgili olan 2003 00987 “...”, 2005 02711 “...”, 2010 68928 “... şekil” markalarının sahibi olduğunu, bu markaların tanınmış markalar olduğunu, davaya konu marka başvurusunun 2011/80852 kod numarası ile 35. sınıfa giren hizmetlerde kullanılmak üzere tescil edilmek istendiğini, başvuruya yaptıkları itirazın YİDK kararı ile reddedildiğini, markalar arasında benzerlik bulunduğunu, başvuru markasının müvekkilinin markaları ile seri niteliğinde algılanmasının muhtemel olduğunu, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, başvuru markasının müvekkilinin tanınmış markalarından haksız yarar sağlamasının veya markalarının tanınmışlığına zarar vermesinin söz konusu olduğunu, dava konusu başvurunun kötüniyetli olduğunu belirterek YİDK kararının iptaline, 2011/80852 kod numarası ile işlem gören ... markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, şirketlerinin ev, işyeri ve ofis spot aydınlatma armatörleri ürettiğini, davacının tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacının tanınmışlık iddiasını kanıtlayamadığını, davacının sunduğu örnek kararların somut uyuşmazlık ile ilgisinin olmadığını, kötüniyet iddiasının ispatlaması gerektiğini, davacının iddialarının soyut iddiadan ileri gidemediğini ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı markasının ..." de ve ..." de bir anlamının olmadığı, davalı markasının da aynı durumda olduğu, aralarında anlamsal benzerlik bulunmadığı, fonetik olarak, baş kısımlarının aynı olduğu, sonra kelimenin farklılaştığı, ortalama tüketiciler yönünden bağlantı kurulması dahil karıştırılma ihtimalinden söz edilemeyeceği, markalar arasında emtialar açısından aynılık bulunmakla beraber, markalar arasında benzerlik söz konusu olmadığından, 556 s. KHK 8/1-b hükmü koşulunun gerçekleşmediği, iltibas tehlikesinin bulunmadığı, kötüniyetin ispat edilemediği gerekceleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.