11. Hukuk Dairesi 2016/4443 E. , 2017/7208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25/06/2015 tarih ve 2015/25-2015/96 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili adına tescilli olan markayı üzüm sirkesi ürünlerinde haksız ve izinsiz olarak kullandığını, marka tecavüzü ve haksız rekabette bulunduğunu, müvekkili birliğin kullanma yetkili olduğu markayı davalı yanın kullanma konusunda lisansı, izni olmadığı halde kullandığını, bu konuda 2012/61 D.İş sayılı dosyada tespit yapıldığını ve kullanımın tedbiren önlendiğini ileri sürerek, davalının markaya tecavüz ve haksız rekabetinin tespitini, önlenmesini, tecavüz oluşturan belge, ürün ve sair uygulamaların ortadan kaldırılmasını, ticaret unvanından “...” ibaresinin silinmesini, tecavüzün sonuçlarının giderilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi ve 1.000 TL itibar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bilahare verdiği ıslah dilekçesi ile davada maddi tazminat taleplerini, itibar tazminatından ayrı 169.953,57 TL olarak talep etmiş ve ek olarak, dilekçede istemediği 10.000 TL manevi tazminat ve faiz talebini de ıslah yoluyla ileri sürmüştür.
Davalı vekili, müvekkilinin ...’in diğer kooperatif ortaklıklarının müştereken kurduğu bir şirket olduğunu, bir Tariş iştirakı olduğunu, kendisine davacı tarafından mal verilmesinin koşul olmadığını, ürün etiketlerinde de “... İç Dış Tic. A.Ş” unvanının kullanıldığını, şirketin bir ... kuruluşu olduğunun belirtildiğini ve tüketicinin bilgilendirildiğini, markasal bir kullanım bulunmadığını, yasal ticaret unvanı kullanımının engellenemeyeceğini ve haksız rekabet olamayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 21.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda 29/06/2012-14/08/2012 tarihleri arasındaki dönemde sirke ürünü bakımından yapılan toplam 1.287.779,30 TL"lik cironun %5 lisans oranına düşen 64.388,97 TL kâr kaybı tutarına ulaşıldığı, yapılan hesap ve bulunan tutarın dosya kapsamı ve kanıtlarla uyumlu olduğu, her ne kadar, davalı yan aksini savunsa da, elma ve üzüm sirkesi üretip satışa sunduğuna ilişkin dosyada yazılı belgeler, tanıtım amaçlı listeler bulunmakta olup, son rapora itibar edildiği gerekçesiyle 64.388,97 TL maddi tazminatın ve 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyen değişen oranlı ticari faiziyle davalıdan tahsil edilerek, davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.052,31 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.