14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/18938 Karar No: 2017/9457 Karar Tarihi: 18.12.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18938 Esas 2017/9457 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/18938 E. , 2017/9457 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.08.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasında ... 1. Noterliğinin 19.03.1984 tarih, 4273 yevmiye no"lu satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre dava konusu 135 parselde davalının malik bulunduğu 3/32 payın satışının vaat edildiğini, bedelin ödenip taşınmazın teslim edilmesine rağmen tapuda intikalin yaptırılmadığını ileri sürerek dava konusu 135 parselin 3/32 payının tapu kaydının iptali ile adına tescili, mümkün olmaması durumunda ise rayiç bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, zamanaşımı itirazında bulunmuş, sözleşmenin ifa olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ifa olanağının yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re"sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakta birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir. Somut olaya gelince; dosyadaki mevcut tapu kaydına göre dava konusu 135 parsel sayılı taşınmazın 3/32 payının davalı ..., 29/32 payının ise davadışı .. ... adına kayıtlı olduğu, yani dava konusu taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu ve sözleşmenin ifa olanağı bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece sözleşmenin ifa olanağı bulunduğu göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.