Esas No: 2021/6072
Karar No: 2022/1011
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/6072 Esas 2022/1011 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Suça sürüklenen çocuk, bir otelde mezuniyet töreni için gittiği bir masanın üzerine konulan cep telefonunu çalmış ve daha sonra sattığı ortaya çıkmıştır. Mahkeme, suçun kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf etmek olduğunu belirtmiş ve suçun mal sahibinin malın nerede olduğunu bilmemesi ve malın tasarruf alanı dışına çıkması gibi unsurların mevcut olması gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca suça sürüklenen çocuğun telefonun sahibini bulabilecek durumda olduğu ve iade etme imkanına sahip olduğu halde iade etmemesi nedeniyle, eylemin nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu ve cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, TCK'nın 160. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Bu maddeye göre, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçen eşya üzerinde mal gibi tasarrufta bulunmak, iade etmemek veya yetkililere bildirmemek suçtur ve cezalandırılır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf
HÜKÜM : Düşme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf etme suçunun 5237 sayılı TCK'nın 160. maddesinde "Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyetliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlendiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.06.1997 gün ve 132/151 sayılı kararında da açıklandığı üzere; "öngörülen suçun oluşabilmesi için mal sahibinin, malın nerede olduğunu bilmemesi, o şeyin mal sahibinin tasarruf alanı dışına çıkmış yani tasarruf imkanının kalmamış bulunması, en önemli unsur ise suç işleyenin mal edindiği şeyin yitirilmiş mallardan olduğu inancını taşıması gerektiği ve sahibi bilinen malın kaybolmuş mallardan sayılamayacağının..." belirtilmesi ve somut olayda; yakınanın akşam vakti mezuniyet töreni için gittiği otelde masanın üzerine koyduğu cep telefonunu suça sürüklenen çocuğun aldığı, yakınanın kısa süre içerisinde telefonunun olmadığını fark ettiği ve dönüş yolunda cep telefonunun kaybolduğunun okul arkadaşlarınca konuşulduğu, suça sürüklenen çocuğun da bu konuşmaları duymasına rağmen telefonu iade etmediği, ertesi gün ise söz konusu cep telefonunu sattığı gözetildiğinde, suça sürüklenen çocuğun yakınanın cep telefonunun ona ait olduğunu bildiğinin veya çok kısa bir araştırma ile cep telefonunun sahibini bulabilecek durumda olduğunun, ayrıca cep telefonunu yakınana iade edebileceğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK’nın 142/2-h, 143, 31/3. maddelerindeki nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu halde; yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde aynı Yasanın 160. maddesi ile uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 07/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.