19. Hukuk Dairesi 2017/3945 E. , 2019/866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı banka tarafından davalı ...’ın müteselsil kefaleti ile diğer davalı ... Paslanmaz…Ltd. Şti.’ne genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, davalılar hakkında ... 28. İcra Müdürlüğü’nün 2013/28579 ve 2013/28580 esas sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı ile takiplerin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddi ile % 20 oranında kötü niyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı şirket arasında genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı, davalı ...’ın müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında banka alacağının hesap edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)İİK. m. 68/b, “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden on beş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm uyarınca yeni adresin bildirilmemesi halinde, kredi borçlusu/borçlularının kredi sözleşmesinde gösterilen adresine hesap özeti tebliğ edilememiş olsa bile tebliğ edilmiş sayılması gerekir. Ancak bu hükmün kredi sözleşmesinin kefilleri bakımından uygulanma olasılığı bulunmadığından davalı kefil ..., takiple birlikte temerrüde düşmüş olup bilirkişi raporundaki bu yöne ilişen farklı tespit doğru görülmemiştir.
3-)Öte yandan mahkemece uyuşmazlığın çözümü için alınan bilirkişi raporları (kök ve ek) yeterli inceleme ve değerlendirmeyi içermediğinden hükme esas alınamaz. Bu sebeple öncelikle dava dosyasının ve eklerinin konusunda uzman üç kişilik bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp, tarafların dosyaya sundukları tüm dilekçeleri, beyanları, itirazları, daha önce alınan raporları tartışan, irdeleyen ve neticede davacı tarafın varsa alacaklarını belirleyen bir rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bendlerde açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 14/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.