Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/9331
Karar No: 2018/17945
Karar Tarihi: 10.09.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/9331 Esas 2018/17945 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/9331 E.  ,  2018/17945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tarsus İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada 11/09/2014 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi kapsamında çalışmaya başladığını, son olarak davalı bankanın Tarsus Şubesinde asistan olarak çalışmakta iken iş akdinin feshedildiğini, fesih yazısında ileri sürülen iddiaların hiç birinin doğru olmadığını, müvekkilinin deneyimli bir bankacı olduğunu, müvekkilinin savunmasının dahi alınmadan iş akdinin fesih edildiğini, feshin geçersiz ve haksız olduğunu belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkil bankadan haksız ve kötü niyetli olarak haksız kazanç elde etmenin peşinde olduğunu, Teftiş Kurulu Başkanlığının 18/02/2016 tarihli soruşturma raporunda da yazılı olduğunu, kasa noksanından birinci derede sorumlu olduğunu, 1,5 yıl çalışan bir çalışanın hakkında 3 ayrı soruşturma raporunun tanzim edildiğini ve cezalandırılmasına karar verildiğini beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının hizmet akdinin feshinde davalı işverenin haklı ya da geçerli bir nedeninin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince; davacının iş akdinin feshine sebep disiplin soruşturma raporu ve kararlar incelendiğinde davacının kullanıcı şifresini başka personele verdiği ve kullandırdığının iddia düzeyinde kaldığı, yine kasa açığının davacıdan kaynaklandığının ispatlanamamış olduğu, bankadan ayrılan 3. kişinin tefecilerle ilintili olduğu, davacının bu kişinin borç bulmasını sağladığı, dolayısıyla tefecilerle iltisaklı olduğu iddiasının delillendirilemediği, yine bu olay sebebiyle davacının mesai başlamadan banka lokali önünde darp edilmesinin bankaya doğrudan ya da dolaylı olarak nasıl bir zarar verdiğinin delilleriyle ortaya konulamadığından davalı işveren tarafın haklı nedenle fesih olgusunu ispatlayamadığı gerekçesi ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf nedenlerinin reddine karar verilmiştir
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedene dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    İşçinin bir suç işlediğinden veya sözleşmeye aykırı davranışta bulunduğundan şüphe ediliyor ve bu yüzden taraflar arasında iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güvenin yıkılması veya ağır zedelenmesi nedeniyle iş sözleşmesi feshedilmişse, şüphe feshinden bahsedilir. Bu fesih türünde, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı, işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluk ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebeptir. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir. Şüphe feshinin geçerli olabilmesi için; iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güveni yıkmaya elverişli, objektif olay ve vakıalara dayanan güçlü bir şüphe mevcut olmalı ve ayrıca işveren, somut olayın aydınlatılması için kendisinden beklenebilecek bütün çabaları göstermelidir.
    Somut olayda, davacı davalı Bankada 1 yıl 7 ay süre asistan olarak çalışmış olup, 31.03.2016 tarih ve 2016/30 sayılı Disiplin Kurulu Kararı gerekçe gösterilerek iş akdi feshedilmiştir. İlgili disiplin kurulu kararı ve soruşturma evrakları incelendiğinde davacının iş akdinin feshine sebep olan olayların ilkinin kasa açığı olduğu ancak kasa açığını davacının yaptığının ispatlanamadığı, ikincisinin ise davacının kendisine ait bilgisayarın kullanıcı şifresini başka bir çalışana vererek bilgisayarını kullandırdığı ancak bu olay sebebi ile yapılan hatalı bir işlem olmadığı, banka veya müşteri zararına bir işlem yapılmadığı gibi iş akdinin feshine sebep verecek ağırlıkta bir olay olmadığı anlaşılmaktadır. Disiplin kurulu kararına konu olan üçüncü eylem ise davacının banka önünde tefeciler tarafından darp edilmesi olayıdır. Her ne kadar tefecilere borçlu olan davacı olmasa da arkadaşının borcu için tefecilerle dolaylı olsa da irtibat kurulduğu ve banka önünde borç ödenmediği için darp edildiği ve akabinde davacının olay günü bir başka banka çalışanından borç alarak tefeciye olan borcu ödediği anlaşılmaktadır. Davacı bankacı olup böylesi bir olayın banka önünde yaşanması ve darp eden kişilerin tefeci olduklarının bilindiği ve özellikle işyerinin niteliği göz önüne alındığında, davacı ve davalı işveren arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açtığı ve iş ilişkisinin devam ettirilmesinin işverenden beklenilemeyeceği, bu halde mevcut durum itibari ile feshin geçerli fesih boyutunda olduğu kabul edilmeli ve işe iade davası reddedilmelidir.
    Sonuç:
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 2.797,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/09/2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi