14. Hukuk Dairesi 2016/900 E. , 2017/9434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.04.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığn giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu 35, 456, 457, 833 ve 990 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, yargılama sırasında dava konusu 35 parsel sayılı taşınmaza yönelik taleplerini atiye bıraktıklarını beyan etmiştir.
Bir kısım davalı, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesini, bir kısım davalı dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim yolu ile giderilmesini aksi halde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 456, 457, 990 ve 833 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine, dava konusu 35 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; kayıt maliki ... mirasçıları ..., ... ile kayıt maliki ...’ın davaya dahil edilmediği anlaşıldığından adı geçen paydaşlara ve yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davalılar ... ve...’a ait mirasçılık belgesi temin edilerek mirasçılarına dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiyenin tebliğ edilmesi, bu kişilerin davada usulünce yer almalarının sağlanması gerekir.
Öte yandan, dava konusu 990 parsel sayılı taşınmaz malikinin..., 883 parsel taşınmaz malikinin ..., davalının ise ... olduğu, yine 990 parsel sayılı taşınmaz malikinin ..., davalının ise ... olduğu, 457 parsel sayılı taşınmaz malikinin ..., davalının ise ... olduğu anlaşılmakla beraber dosya içeriğinden ... ile ....ve ...’ın, ... ile ...’ın ve ... ile ...’ın aynı kişi olup olmadığı anlaşılamadığından mahkemece taraf teşkilinin sağlanabilmesi için davacıya tapu kaydında idari yoldan düzeltme yapılması, mümkün olmadığı takdirde tapuda isim tashihi davası açmak üzere yetki ve makul süre verilerek çelişki giderildikten sonra eğer aynı kişi değillerse taraf teşkili sağlanarak ortaklığın giderilmesi talebi hakkında karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ...’nın sair diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.