17. Hukuk Dairesi 2015/8987 E. , 2018/3693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 20.04.2013 tarihinde, davalılar ,,,"in sürücüsü, ..."in işleteni olduğu, ... Sigorta AŞ"ye trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın davacıların murisi yaya ..."a çarpması sonucunda meydana gelen kazada murisin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 1.000,00 TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere toplam 2.000,00 TL tazminatın sürücü ve işleten yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacılara verilmesine, davacı eş için 75.000,00 TL, çocuklar için ise 25.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davalı ... şirketi tarafından davacılara yapılan ödeme ile, yargılama aşamasında tespit edilen maddi tazminat miktarları arasında fahiş fark bulunmadığı, bu nedenle ibranamenin geçerli olduğu gerekçesi ile maddi tazminat taleplerinin, davacılar murisinin % 80 oranında kusurlu olduğu gerekçesi ile manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
2- Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. Maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Mahkemece, murisin % 80 oranında kusurlu olduğu, büyük ölçüde kazaya sebebiyet verdiği ve tarafların ekonomik-sosyal durumları dikkate alındığı gerekçesi ile manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Belirtilen hususlar, olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu dikkate alındığında yazılı gerekçelerle davacılar için manevi tazminat taleplerinin tümden reddi doğru görülmemiş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 02/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.