Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3642
Karar No: 2015/8328
Karar Tarihi: 21.12.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3642 Esas 2015/8328 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/3642 E.  ,  2015/8328 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    KARAR

    1- Gerekçeli kararın ... adına Hakan Yüksel"e tebliğe çıkarıldığı, adı geçenin ... memurluğundan alındığını beyan etmesi üzerine ... İflas Müdürlüğü"ne tebligat çıkarıldığı anlaşılmıştır.
    Adi tasfiyede İİK"nın 226-229. madde hükümleri uyarınca iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına; şayet İİK"nın 218. madde hükmü uyarınca basit tasfiye usulü benimsenmiş ise, bu yetki İflas Müdürlüğüne (Dairesine) aittir.
    Mahkemece, ... İflas Müdürlüğü"ne müzekkere yazılarak birinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, şayet yapılmış ve İİK"nın 223. maddesi uyarınca iflas idare memurları seçilmiş ve adi tasfiyeye geçilmiş ise, iflas idare memurlarının isim ve adresleri ile münferiden ya da müştereken temsile yetkili olup olmadıkları sorularak, basit tasfiyeye geçilmiş ise işlem yapılmadan dosyanın iadesi, adi tasfiyeye geçilmiş ve şayet oluşmuş ise gerekçeli kararın iflas idaresine tebliğe çıkarılması, iflas idaresini münferiden ya da müştereken temsile yetkili olanlardan Tebligat Kanunu"nun 12. madde hükümleri uyarınca birine bu kararların usule uygun olarak tebliğ edildiğinin tespiti halinde, temyiz süresi işlemeye başlayacağından, temyiz süresinin beklenilmesi; iflas idaresini münferiden temsile yetkili olan iflas idare memurlarından birinin ya da diğer olasılıkta hepsinin birlikte kaleme almaları gereken dilekçe ile temyiz etmeleri halinde temyiz dilekçesinin şikayetçi vekiline tebliği, hükmü temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi,
    2- İflas sıra cetveline şikayet süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflas Kanunu"nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer şikayetçi mezkûr Kanun"un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.
    Bu itibarla sıra cetvelinin hangi tarihte hangi gazetede yayınlandığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklıkla belirtilmesi ve şikayetçiye tebliğe elverişli adres bildirip, gerekli avansı yatırıp yatırmadığının net olarak bilinmesi şarttır.
    Bu nedenle dosyada bulunmadığı anlaşılan;
    a-Sıra cetveli İİK"nın 166. maddesinde belirtilen gazetelerden iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ilan edilmiş ise ilana ilişkin gazete nüshasının aslı ya da tarihi anlaşılacak şekilde çektirilen onaylı fotokopisi,
    b-Şikayetçi tarafın kayıt başvurusu sırasında tebliğe elverişli adres gösterip göstermediğine ve masraf avansı (İİK m. 223) verip vermediğine ilişkin bilgiler;
    c-Sıra cetveli tebliğ edilmiş ise şikayetçi tarafa tebliğine ilişkin belge,
    İflas Müdürlüğü"nden sorularak varsa temin edilip, alınacak cevabi yazı ile birlikte gönderilmesi,
    3-7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 17. maddesi, “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmünü; tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Yönetmeliğin 26. maddesi, "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Muhatap, meslek veya sanatını konutunda icra ediyorsa, kendisi bulunmadığı takdirde memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bunlardan hiç birinin bulunmaması durumunda tebliğ, aynı konutta sürekli olarak oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılır." hükmünü içermektedir. Bu madde hükümlerinde muhatabın bulunmama nedeninin araştırılması ve tebliğ belgesinde gösterilmesi gerektiğine yönelik bir düzenleme getirilmemiş ise de, önce muhatabın aranması, muhatabın tevziat saatinde o yerde bulunmadığının ancak aynı gün tevziat saatinden sonra döneceğinin tespiti halinde daimi memur veya müstahdemlerden birine, işyeri ev ise memur ya da müstahdemlerden birine, bunlar da yok ise aynı konutta oturan kişilere ya da hizmetçilerden birine tebligat yapılması gerekir.
    Tebligat Kanunu"nun 20. maddesinde ise, tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için "13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21. maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılır." hükmüne; Yönetmeliğin 29. maddesinde, ""21, 22, 23, 25, 26 ve 27. maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları veya tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır." hükmüne yer verilmiştir.
    Dosya kapsamından, asaleten ..."e çıkartılan gerekçeli kararın, muhatabın bulunmaması sebebiyle aynı işyerinde daimi çalıştığını beyan eden ... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
    Gerekçeli kararın tebliğine ilişkin belgede muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığına ilişkin anılan 20. ve 29. madde hükümlerinde aranan bir açıklamaya yer verilmediği gibi, muhatabın işyerine aynı gün döneceğine ilişkin anılan 17 ve 26. madde hükümleri bakımından gerekli olan bir tespite de yer verilmediği görülmüştür. Tebligat Kanunu"nun tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için düzenleme içeren 20. ve Yönetmeliğin 29. maddesinde aranan, anılan belirlemeye ilişkin bir açıklama da tebliğ belgesinde bulunmamaktadır. Bu tebligat, Tebligat Kanunu"nun 17 ve 20; Yönetmeliğin 26 ve 29. maddeleri hükümlerine uygun yapılmış değildir.
    Gerekçeli kararın, şikayet olunan asıl ..."e Tebligat Kanunu ve yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilip, yasal temyiz süresinin beklenmesi ve temyiz halinde temyiz dilekçesinin şikayetçi vekiline tebliği ile temyize cevap süresinin beklenmesi,
    İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi