Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/20273 Esas 2011/628 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/20273
Karar No: 2011/628

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/20273 Esas 2011/628 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/20273 E.  ,  2011/628 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 15/04/2010
    NUMARASI : 2009/1648-2010/618

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış  ilanının  bir örneği borçluya  tebliğ  edilmelidir. Bu işlemin yapılmamış veya usulsüz yapılmış olması başlı başına  ihalenin feshini  gerektirir. İİK.nun 134/2. madde hükmü gereği ihalenin feshini ilgililer ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç, ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir. Öte yandan, anılan Kanunun 6.fıkra hükmüne göre satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadarki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.
    Somut olayda, borçlu A.Ö  vekili 28.08.2009 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru ile satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, 17.07.2009 tarihli ihalenin feshini istemiştir. 
    Mahkemece, satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu kabul edildiğine ve şikayet dilekçesinde dayanılan ihalenin feshi nedenleri satış öncesi hazırlık işlemlerine dayalı olduğuna göre şikayet süresi satışın yapıldığı 17.07.2009 tarihinde başlayacağından ve dolayısıyla 28.08.2009 tarihinde yapılan ihalenin feshi istemi 7 günlük yasal süreden sonra olduğundan, istemin süre aşımından reddi ve İİK.nun 134/2. maddesine göre işin esasına girilmemesi nedeniyle borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekirken borçlunun para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. 
    SONUÇ :  Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Büyükçekmece İcra Mahkemesi’nin 15.04.2010 tarih ve 2009/1648 esas, 2010/618 karar sayılı kararının para cezası ile ilgili (2).maddesinin tümünün silinerek karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 15.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.