17. Hukuk Dairesi 2015/16105 E. , 2018/3684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve süresinden sonra katılma yoluyla davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının davalılardan ... aleyhine 30.07.2012 tarihinde ... 2.İcra Müdürlüğü"nün 2012/4141 sayılı dosyası ile 29.950,00 TL asıl alacak için icra takibi başlattığını, icra takibine dayanak kambiyo senedinin 15.01.2012 keşide tarihli ve 15.02.2012 vade tarihli olarak borçlu tarafından alacaklıya borca istinaden verildiğini, icra takibinin kesinleştiğini, ancak ..."ın takibin başlamasından sekiz gün sonra ... plakalı aracını 07.08.2012 tarihinde kardeşi olan diğer davalı ..."e alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini, ..."in de söz konusu aracı aynı gün diğer davalı ..."e muvazaalı olarak devir ve temlik ettiğini, yine ..."in de aynı aracı 08.10.2012 tarihinde diğer davalı olan ..."a devrettiğini, muvazaalı satışa konu olan aracın davalılar tarafından takyidatları ile birlikte satın alınmasının, satışın tamamen muvazaalı olarak kötü niyetle yapıldığını ispatladığını, ayrıca muvazaalı satışlar karşılığında ..."e gerçekte bedel olarak ödenen hiç bir şey olmadığını belirterek, ... plakalı aracın, borçlu ... tarafından davalı ..."e satışına ilişkin 07.08.2012 tarihli satış tasarrufunun ve davalılarca yapılan diğer muvazaalı tasarrufların ... 2.İcra Müdürlüğü"nün 2012/4141 sayılı takip dosyasına konu
alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak iptaline, davacı alacaklıya 48 HH 500 plakalı aracın haciz ve satışını isteme yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve ... vekili; kısaca davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili ve diğer davalı ...; davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;Her ne kadar davalılar ... ve ... kardeş olup davalı ... hakkında icra takibi yapıldığını biliyor ve bilmesi gerekiyor ise de, söz konusu araç satıldıktan sonra davalı ..."in ... de galericilik yapan davalı ..."den başka marka bir kamyon satın aldığı, davalı ..."ın başka borçları da bulunması nedeni ile davalı ..."in ... köyünde bulunan kendisine intikal edecek taşınmazını satıp bunun satış bedeli ile davalı ..."ın borçlarının ödendiği, dava konusu kamyonun satımını müteakip davalı ... tarafından başka bir marka kamyon alınması ve halen bu kamyonun davalı adına kayıtlı olması dikkate alındığında davalılar Bayram ve Fatih"in davacının alacağını semeresiz bırakmak saiki ile hareket etmedikleri, yapılan satışın gerçek bir satış işlemi olduğu, dava konusu aracın galeriye satılmış olduğu ve yeni alınan aracın da buradan satın alındığı dikkate alındığında diğer davalıların da alacaklıya zarar verme kastı ile hareket etmediklerine dair vicdani kanaat hasıl olduğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ... ve ... vekilinin temyiz talebi yönünden; 31/03/2015 tarihli kararın tebliği üzerine davalılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmamış; ancak davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin 31/07/2015 tarihinde davalı ... ve ... vekiline tebliği üzerine, davalı vekili 08/09/2015 tarihli dilekçesi ile katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur. Davalı ... ve ... vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin, yasal 10 günlük süre geçirildikten sonra yapıldığı görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı ... ve ... vekilinin, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK."nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Doğrudan doğruya borçludan değil de, borçlunun sattığı şahıstan mal iktisap edenler hakkında iptal kararı verilebilmesi; ancak kötü niyetli olduklarının kanıtlanması halinde mümkündür. Kötüniyetten maksat, borçlunun durumunun satın alan tarafından bilinmesi veya bilinebilecek durumda olmasıdır. Kötü niyeti kanıtlama yükümlüğü ise davacı alacaklıya düşer. Kötüniyetin kanıtlanamaması halinde dava İİK"nun 283/2 maddesine göre bedele dönüşür.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3.kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmesi gerekir.
Somut olayda, davalı 4.kişi ve 5.kişiler olan ... ve ... yönünden de dava konusu aracın galeriye satılmış olduğu ve yeni alınan aracın da buradan satın alındığı dikkate alındığında ve diğer davalıların da alacaklıya zarar verme kastı ile hareket etmediklerine dair vicdani kanaat oluştuğundan davanın reddine karar verilmiş davalı 4.kişi yönünden iptal kararı verilebilmesi için onun kötüniyetli olduğunun yani borçlunun durumunu ve amacını bildiği veya bilebilecek durumda olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğine ve bu durum davacı tarafça ispatlanamadığına göre 4.kişi ve 5.kişiler olan ... ve ... yönünden verilen red kararı doğru
olsa da diğer davalı 3.kişi ...; borçlu davalı ...’in kardeşi olup İİK 280. Maddesi uyarınca tasarruf iptale tabi olup davalı ... yönünden de davanın reddi konusunda varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Bu nedenle davalı 3.kişi ... İİK."nın 283/2. maddesi gereğince tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve ... vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Bayram ile ... ve davacıya geri verilmesine, 02/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.