15. Ceza Dairesi 2017/5117 E. , 2019/2381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f, 43, 52/2-4, 53/1-3, 58/6, 204/1, 43, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanın çalıştığı iş yerine giderek kendisini Yıldırım Sanayi Ticaret ünvanlı iş yerinin yetkilisi ... olarak tanıttığı ve katılanın iş yerinden mobilya satın almak istediği, ne şekilde temin ettiğini açıklayamadığı 8.750 TL bedelli tamamen sahte tanzim edilmiş çeki vererek koltukları teslim aldığı, daha sonra katılanın çekin sahte olduğunu öğrenerek sanık ile irtibat kurduğu, sanığın ise tekrar mobilya satın almak istediği ve “diğer malı da getir bu çeki geri alayım, ikisinin bedeli olarak sana tekrar bir çek vereyim” dediği, katılanın sanığın iş yerine gittiği ve 28.500 TL bedelli çeki aldığı ancak iki çek arkasında bulunan aynı kişiye ait ciro imzalarının farklı olması nedeniyle şüphelenerek mobilyayı teslim etmediği, çeki bankaya sorduğunda sahte olduğunu öğrendiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın, tamamen sahte tanzim edilmiş çekleri kimden hangi ticari kapsamında aldığını açıklayamaması karşısında, tüm dosya kapsamına göre nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldıktan sonra, Taşköprü Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/171, 2011/157 karar sayılı görevsizlik kararı ile sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu da oluşturduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, 5271 sayılı CMK"nın 191/3-b maddesi gereğince iddianame yerine geçen belge olan görevsizlik kararının okunması ile yargılama yapılabileceği, ayrıca sanığın 8.750 TL değerinde mobilyayı teslim aldıktan sonra çekin sahteliğinin anlaşılması üzerine, tekrar mobilya siparişi verip 28.500 TL bedelli sahte çeki verdiği ancak katılanın şüphelenmesi üzerine ikinci alışverişe konu mobilyayı teslim etmediği, bu şekilde sanığın teşebbüs aşamasında kalan bir eylemi daha bulunduğu ve bu nedenle zincirleme suç artırımının uygulanması gerektiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına
göre; O yer Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 19/03/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
Karşı Oy:
Sanık ... hakkında Taşköprü Cumhuriyet Başsavcılığınca; diğer sanıkla birlikte işlettikleri iş yerinin müdahil İsmail Delibaş ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden 8.750 YTL bedelli çeki verdikleri, müdahil İsmail"in bu çeki kullandığı, son verdiği firma yetkilisinin çekin sahte olduğunu öğrendiği, müdahil İsmail"le bu konuyu görüştüğü, bu çekin iadesi ve yeni çek verilmesi konusunda anlaştıkları, sanıkların müdahil ile TaşKöprüde buluştukları, bu kez sanıkların 28.500 TL bedelli müdahil ... tarafından keşide edilmiş çeki verdikleri, bu çekin de banka ya kontrole götürüldüğünde sahte olduğunun anlaşıldığı bu nedenle sanıklar hakkında sadece "resmi belgede sahtecilik" suçundan kamu davasının TaşKöprü Asliye Ceza Mahkemesine açıldığı anlaşılmıştır. TaşKöprü Asliye Ceza Mahkemesi 2010/171 Esas, 2011/157 Karar sayılı ilamıyla, sanıkların eyleminin TCK"nın 158/1-f ve 204/1 maddelerine uyan nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Görevli Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi de 2012/131- 2014/59 Karar sayılı ilamıyla; temyize konu sanık ... hakkında hem resmi belgede sahtecilik hem de nitelikli dolandırıcılık suçlarından 204/1, 43 ve 158/1-f, 43 maddeleri uyarınca zincirlemeli suçlar olarak cezalandırılması yoluna gidilmiştir.
Yukarıda açıkca belirtildiği üzere; sanık ... hakkında sadece resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davasının açıldığı, dolandırıcılık suçundan kamu davasının açılmadığı anlaşılmaktadır. İddia makamının iddinamesinde dolandırıcılık suçundan sevk maddesi öngörmediği gibi iddia anlatımında da maddi vakıa olarak belirtmemiştir. İddianame anlatımında, dolandırıcılık suçunun maddi unsurları olan hileli davranış, aldatma ve hataya düşürme gibi maddi vakıalardan bahsetmemiştir. İddia makamının yerine geçen Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararındaki dolandırıcılık suçundan da karar verilmesi yetki gasbı olup hukuki olmadığı kanatiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Ayrıca mahkemenin dolandırıcılık suçundan zincirleme suç olması nedeniyle TCK"nın 43. maddesini uygulamasında hukuka aykırı olduğu kanaatindeyim. Aynı hukuki ilişki nedeniyle, ilk çekin sahte olmasından dolayı tarafların bir araya gelip bu çekin yerine ikinci çekin verilmesi de, aynı hukuki ilişkiye dayanmaktadır. Menfaat ve alacak konusu tekdir. İki suç söz konusu değildir. Bu bağlamda, ikinci çekin verilmesi önceden doğan borç sebebi ile verilmiştir. Önceden doğan borç nedeni ile ikinci çekin verilmesi suç teşkil etmeyeceği ve zincirleme suç kapsamında kalmayacağı kanaatiyle bu konudaki TCK"nın 43. maddesinin uygulaması hususundaki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.