Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı lehtar tarafından borçlu keşideci hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır.
Borçlu (keşideci) vekili, takip konusu bono bedelinin takipten önce alacaklıya (lehdara) ödendiği iddiasıyla, borca itiraz etmiş, mahkemece, itiraz kısmen kabul edilerek 2.295,62 TL asıl alacak ve 2.373,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.668,83 TL alacak için takibin iptaline karar verilmiştir.
İİK.nun 169/a-6.maddesine göre alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü gerekir. Mahkemece, borçlunun itirazı esasa ilişkin nedenle kabul edildiği halde bonoda lehdar olan alacaklının İİK.nun 169/a-6.maddesine göre kötüniyet tazminatına mahkum edilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  14.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.