Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14755
Karar No: 2018/3679
Karar Tarihi: 02.04.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14755 Esas 2018/3679 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14755 E.  ,  2018/3679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkili ... A.Ş."ye ... poliçe no ve 4281123 dosya nolu İşyerim Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan ..."e ait işyerinde (... Mağazası) 08.06.2008 tarihinde apartmana ait su saatine uzanan ana su borusunun patlaması neticesinde mağaza içerisindeki demirbaşların, muhtelif tekstil ürünleri, emtialar ve dekorasyonun zarar görmesi nedeni ile maddi hasara neden olduğunu, davalıların asli kusurlu olduklarını, söz konusu hasardan sonra ilgili ekspertiz tarafından meydana gelen hasarın tek tek hesaplandığını, toplam 17.785,60 TL hasar bedelinin müvekkil ... A.Ş. tarafından hasar gören sigortalı ..."e 01.08.2008 tarihinde ödendiğini, 17.785,60 TL alacağın ödeme tarihi olan 01.08.2008 tarihinden itibaren reeskont faizi, masraf ve ücreti vekalet ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; öncelikle zamanaşımı itirazlarının söz konusu olduğunu, olay tarihinden itibaren 1 yıllık sürenin sonunda açılan davayı zamanaşımı nedeniyle kabul etmediklerini, söz konusu su basması olayı ile ilgili olarak yapılacak keşif esnasında açıkca görüleceği üzere binanın eski bir bina olduğunu, müvekkillerince satın alma yoluyla mülk edinildiğini, 6 katlı bir bina olduğunu, taraflara ilişkin sorumluluk belirlenirken yalnızca müvekkillerinin muhatap alınmasını kabul etmediklerini, kullanımdan kaynaklı sorumluluklarının tespitlenmesi hatta işyeri olduğu düşünüldüğünde kullanan kiracının da sorumluluk nispetinin ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmasının zaruret arz ettiğini, zararın belirtilen fahiş miktarda olamayacağı hususlarının ayrıca incelenmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava dışı sigortalı ..."in BK 251 maddesi gereği kiralanan iş yerindeki ayıpları zamanında gidermemiş olması nedeniyle kusurlu bulunduğu ve zarar görenin kusuru nedeniyle illiyet bağının kesilmesi sebebiyle davalı olan bina maliklerinin kiracısına karşı sorumluluktan kurtulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava işyeri sigortalısına yapılan hasar ödemesinin rücuen tahsili talebine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
    Eksper raporunda; olayın; 08/06/2008 Pazar günü davacıya sigortalı kiracının işyerinin faaliyette olmadığı sırada bodrum kata inen merdiven sahanlığı cephe duvarında bulunan binaya ait ana su saatine uzanan su borusunun patlaması neticesinde bodrum kata biriken suların işyeri içine dolarak 60 cm kadar yükseldiği bunun da satış tezgahı, sehpa ve ahşap mamullerde ve testil ürünlerinde aşırı derecede hasarlanmaya neden olduğu şeklinde belirtilmiştir. İtfaiye tutanağında da; İşyeri girişten ve sol taraftan merdivenle aşağıya inilen bodrum kata inen merdivenin bitim yerinde yaklaşık 1.70-80 cm yüksekliğinde binaya ait ana su borusunun üzerinde yer alan nipelin işyerinin kapalı olduğu sırada patlaması sonucu 60-80 cm su ile dolduğu ifade edilmiştir. Mahkemece alınan 08/09/2010 tarihli heyet raporunda ise; su kaçağı oluştuğu belirtilerek sökülüp yeniden tamir edilen eski su borusu muhafaza edilmediği için eski borunun incelenemediğini, su
    borusu ve montaj malzemelerine ait çekilen resimin incelenmesinde, su borusu montaj malzemelerinde (nipel, maşon, rekor vs.) korozyona bağlı bir çürüme ve yıpranma olmadığını, buradaki sorumluğun dükkanı kullanan şahsa yani sigortalıya ait olduğunu, bodrum kata inen merdivenin dik olması, iniş ve çıkışlarda tutunmak için merdiven korkuluğunun bulunmaması sebebiyle su borusunun da duvar yüzeyinde olması nedeniyle bodrum kata gerek çalışanların gerekse müşterilerin iniş çıkışlarında boruya yapılan çarpma, tutunma, asılma gibi tesirlerle borunun uzunluğundan dolayı oluşacak sehim ve esnemeye bağlı zaman içerisinde bu temas ve dokunma ve asılmaların neticesinde boruda çatlak oluşturup su sızıntılarına sebebiyet verebileceğini davalıların da su borusuna ait imalat hatasında sorumluluklarının bulunduğunu, su borusunun yapılırken duvar içerisine gömülmüş olması halinde fiziki temaslara maruz kalmayacağını, bu nedenle mal sahibi olan davalıların 1/5 oranında, dava dışı sigortalı kiracı ..."in ise 4/5 oranında sorumluluğunun bulunduğunu belirtmişlerdir. Dosyadan alınan 07/12/2011 tarihli heyet raporunda ise; zararın, dava dışı kiracının işyerindeki su borusundaki sızıntıdan kaynaklandığı ve bu su sızıntısına yol açan ayıbın hukuken ufak tefek ayıp niteliğinde olduğu, dava dışı kiracı ..."in BK.251. Maddesi gereği kiralanan işyerindeki ayıpları zamanında gidermemiş olması nedeniyle kusurlu bulunduğu Ve "zarar görenin kusuru" nedeniyle illiyet bağı kesildiği için bina malikinin kiracısına karşı sorumluluktan kurtulduğu, Dosyadaki mevcut bilirkişi raporuna göre; su borusundaki sızıntıya işyerine gelen müşterilerin "fiziki müdahalesinin neden olduğu" ihtimali kabul edildiği takdirde ise "üçüncü kişinin kusuru" sonucu illiyet bağı kesileceği için bina malikinin sorumluluktan kurtulacağı, davalıların kendi kiracıları olan dava dışı zarar gören ..."e karşı BK.nun 58. Maddesine göre tazminat sorumluluğu doğmadığı için, kiracıların halefi sıfatıyla davacı ... şirketine karşı da sorumluluğunun bulunmadığını belirtmişlerdir. Bilirkişi raporunda; meydana gelen zararın her ne kadar su borusunun duvar yüzeyinde olması nedeniyle bodrum kata gerek çalışanların gerekse müşterilerin iniş çıkışlarında boruya yapılan çarpma, tutunma, asılma gibi tesirlerle borunun uzunluğundan dolayı oluşacak sehim ve esnemeye bağlı zaman içerisinde bu temas ve dokunma ve asılmaların neticesinde boruda oluşacak sehim ve salınımların çatlak oluşturup su
    sızıntılarına sebebiyet verebileceğini değerlendirmiş olsa da; bu tespitin hangi somut delile göre yapıldığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca merdiven demir korkuluklarının olmaması binanın ayıbı olup davalıların sorumluluğunu gerektirmektedir. Alınan ilk heyet raporunda davalılara 1/5 oranında kusur verilmişken alınan 2.raporda sigortalı kiracının %100 kusurlu bulunup davalıların kusursuz bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece dosyadaki raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiştir.
    Mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan rapor alınarak yukarıda açıklanan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, binadaki su borularının durumu davalıların bina maliki olarak kusursuz sorumluluğu kiracı davacının müterafik kusuru olup olmadığı bunun kusursuz sorumluluğun etkisi üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi