Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8999 Esas 2017/6010 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8999
Karar No: 2017/6010
Karar Tarihi: 27.09.2017

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8999 Esas 2017/6010 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, yetkisi olduğu şirketin 2006 yılında sahte fatura kullandığı iddiasıyla vergi usul kanununa muhalefet suçlamasıyla mahkum edildi. Ancak mahkeme kararı, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için gerekli tüm delillerin toplanmadan verildiği için eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozuldu. Ayrıca, sanık hakkında benzer başka davalar olup olmadığı da araştırılacak ve uygulanan kanun maddelerine ilişkin yeniden değerlendirme yapılacak.
Kanun Maddeleri: Vergi Usul Kanunu, Türk Ceza Kanunu (TCK) 53. Madde, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 321. Madde. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda TCK 53. maddeye ilişkin yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2017/8999 E.  ,  2017/6010 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın yetkilisi olduğu şirketin 2006 takvim yılında sahte fatura kullandığının iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın atılı suçlamayı kabul etmeyerek söz konusu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye istinaden alındıklarını savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi amacıyla; faturaları düzenleyen şirketler hakkında vergi inceleme raporlarının düzenlendiğinin belirtildiği görülmekle, sahte fatura düzenlediği iddia olunan şirketler hakkında düzenlenen raporlar getirtilerek, şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Sanık müdafiinin savunmasında ve Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde de belirtildiği üzere, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada; sanığın Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 25.06.2013 tarih ve 2012/54 Esas-2013/335 Karar sayılı “2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan mahkumiyetine dair hükmün, Yargıtay 19. Ceza Dairesi"nin 07.10.2015 tarih ve 2015/1965 Esas-2015/5230 Karar sayılı ilamı ile bozularak iade edildiğinin anlaşılması karşısında; mükerrer yargılamanın önlenmesi veya zincirleme suç koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi bakımından, sanık hakkında bu dosya ile açılmış benzer başka davalar bulunup bulunmadığı da araştırılarak ilgili dava dosyalarının getirtilip incelenmesi, mümkünse birleştirme hususunun düşünülmesi, değilse özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı birer suretlerinin dosya içerisine konulması, sanığın eylemlerinin bir suç işleme kararı altında işlenen zincirleme suçu mu, yoksa ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız suçları mı oluşturduğunun karar yerinde tartışılmaması,
    3-Kabule göre de;
    a)Adli emanetin 2012/46 sırasında kayıtlı suça konu faturaların akıbeti hakkında bir karar verilmemesi, yasaya aykırı,
    b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 27.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.