11. Hukuk Dairesi 2016/13118 E. , 2017/7184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/03/2016 tarih ve 2015/513-2016/213 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını ve kendisinden komisyon, dosya masrafı yada başka isimler adı altında haksız ücretler tahsil edildiğini, haksız kesintilerin iadesi isteminin ise banka tarafından reddedildiğini ileri sürerek komisyon, dosya masrafı yada başka adlarla haksız ve hukuka aykırı olarak alınan miktarlardan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.232,00 TL"nin tahsil tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin verdiği hizmet karşılığı ücret talep etme hakkı olduğunu, davacının sözleşmeyle üstlendiği ödemeleri yapmakla yükümlü olduğu, sözleşmedeki masraf komisyon ve sair giderlerle ilgili hükümlerin haksız olarak değerlendirilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 28.05.2008 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, kredinin kullanımı sırasında davacıdan 2.760,00 TL dosya masrafı, 900,00 TL ekspertiz ücreti tahsil edildiği, davacıdan alınan dosya masrafının 3. kişilere ödenmiş olduğuna dair bankanın belge sunamadığı, bu durumda tahsil edilen paranın davalı bankanın uhdesinde kaldığı ve davacı aleyhine haksız zenginleştiği, sözleşmede masraf alınacağına ilişkin hükümlerin TBK"nun 20-25.maddelerindeki genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemeler karşısında yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3.360,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında farklı adlar altında haksız yere tahsil edilen masraf, komisyon ve ücretlerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece sözleşmede yer alan ilgili hükümlerin genel işlem şartı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili, müvekkili bankanın Genel Kredi Sözleşmesinin 11. ve 28. madde düzenlemeleri uyarınca komisyon oranlarını en üst sınırdan olmak üzere tek taraflı olarak belirleyip uygulayabileceği, komisyon masraf ve sair yükümlülüklerin müşteriye ait olduğunu savunmaktadır. Yine dosya kapsamına rapor sunan bilirkişilerce de, Kredi Sözleşmesinin 11. ve 30. maddelerinde banka tarafından alınabilecek komisyon masraf
ve sair ücretler hakkında düzenleme olduğu ancak söz konusu düzenlemelerin Türk Borçlar Kanunu"nunda düzenlenen genel işlem şartlarına aykırı olduğu yönünde tespitler yapılmıştır. Yapılan incelemede taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin tamamının dosya kapsamında bulunmadığı, özellikle masraf ve komisyonlarla ilgili sözleşme hükümlerini içeren sayfaların mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda öncelikle taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin tamamının dosyaya sunulması ve ilgili hükümlerin incelenmesi, sonrasında da bu sözleşmenin 28.05.2008 tarihli olup 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun yürürlükte olduğu dönemde imzalanmış olduğu, bu sebeple 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nda düzenlenen genel işlem şartlarına dair hükümlerin işbu sözleşme nedeniyle doğan uyuşmazlıkta uygulanma kabiliyeti bulunmadığı gözetilerek değerlendirme yapılması getirtilecek kredi sözleşmesinde, alınacak masraf kalemleri ve komisyon miktar ya da oranlarının bulunması halinde davalı Bankanın, Bankacılık Kanunu"nun 144. maddesi ve Merkez Bankası"nın 2006/1 sayılı Tebliği"nin 4.maddesi uyarınca sözleşmede yazılı miktarda komisyon ve masraf alabileceğinin kabulü, sözleşmede hüküm bulunmaması halinde ise diğer bankalardan emsal kredi için talep edilen ortalama masraf ve komisyon oranları belirlenerek davalı Bankanın davacıdan tahsil etmiş olduğu miktarın hakkaniyet ve nefaset kurallarına uygun olup olmadığı denetlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.