Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/19368 Esas 2010/869 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/19368
Karar No: 2010/869
Karar Tarihi: 19.01.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/19368 Esas 2010/869 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/19368 E.  ,  2010/869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk (1. İcra Hukuk) Mahkemesi
    TARİHİ : 22/05/2009
    NUMARASI : 2009/23-2009/43

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    HUMK.nun 163 ve  159. maddeleri  mahkemeye ve taraflara  belli işlemleri belli edilen sürelerde yapması  için sınırlamalar getirmiştir.  Bu sürelerin bir kısmı yasa  metninde  yer almış, bir kısmı ise hakimin taktirine  bırakılmıştır. Süre tayini  hakimin taktirine  bırakılan hallerde, yapılacak  işlemin niteliğine göre  makul bir süre  belirlenmelidir. Hakimin verdiği  ve kesin olduğunu  belirttiği  sürede  taraf,  belirtilen işlemi mutlaka  yapmalıdır. Sürenin  bitiminden sonra belirtilen  işlemin  yapılması  mümkün değildir. Şayet  yapılmamış ise taraf  bu konudaki  hakkını kaybeder. Hakkın zayi olması  gibi ağır bir müeyyideye bağlanan  verilen sürenin hukuki  sonuç doğurabilmesi için yapılması  gereken  işlemler ve ne kadarlık sürede yapılacağı, açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi,  bunların  yapılmamasının doğuracağı  sonuçların açıklanması ve tarafların uyarılması  gerekir.(HGK.nun 21.9.1983 tarih 14/3447-825 sayılı kararı)
    Somut olayda borçlu tarafından, fesat karıştırıldığı iddiasıyla ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Mahkemece borçluya 17.04.2009 tarihli duruşmada tanıklarını bildirmesi için 10 günlük kesin süre verilmesine rağmen, verilen kesin mehilde, borçlunun delillerini bildirmemesinin ve kesin süreye riayet etmemesinin sonucunun ne olacağının ve şikayetin reddedileceğinin ihtar edilmediği görülmektedir. Bu durumda kesin süreye uyulmamasının doğuracağı  sonuçlar  açıklanmadığından, HUMK.nun 163. maddesine uygun  ve geçerli  bir kesin  mehilden  söz edilemez.
    Bu açıklamalar gözetildiğinde, mahkemece borçlu tarafından bildirilen tanıklar dinlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile istemin  reddi  isabetsizdir. 
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.