11. Hukuk Dairesi 2016/5680 E. , 2017/7180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/02/2016 tarih ve 2015/400-2016/97 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, BDDK tarafından el konulmadan önce müvekkilinin ...""ta biri 20.000 TL diğer 5.000 TL olmak üzere 2 hesabı bulunduğunu, bu davanın konusunun ... ... ... Şubesine 07.12.1999 tarihinde yatırılan 5000 TL"lik hesaba ilişkin olduğunu, 5.000 TL"nin banka yöneticilerinin aldatması neticesinde off-shore hesabına aktarıldığını, ... 22.12.1999 tarihinde el konulduğunu, banka yönetimine el konulmasından sonra müvekkiline mevduatının ödenmediğini ileri sürerek, 5.000 TL"nin paranın bankaya yattığı tarih olan 07.12.1999 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Fer"i Müdahil vekili, davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan ... vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ..."ya ait ... ... ... A.Ş. Şubesi aracılığı ile 07.12.1999 tarihînde ... Security Off Shore Bank Ltd."ye yatırılan 5.000,00 TL mevduat alacağa ilişkin talep hakkında kesinleşen mahkeme ilamının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, off-shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava tarihi olan 13/04/2015 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler
de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, mahkemece tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, anılan husus nazara alınmaksızın işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.