12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/19369 Karar No: 2010/868 Karar Tarihi: 19.01.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/19369 Esas 2010/868 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/19369 E. , 2010/868 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk (2. İcra Hukuk) Mahkemesi TARİHİ : 08/06/2009 NUMARASI : 2009/45-2009/56
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından genel haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve örnek 7 no’lu ödeme emri borçluya 20.01.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili ise 15.05.2009 tarihinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin, öğrendiği tarih olan 26.01.2009 olarak düzeltilmesi talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayet tarihinden sonra dosya borcunun ödenmesi nedeniyle, davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Hakkın özünden feragat edilmediği sürece borcun ödenmiş olması icra mahkemesine yapılan şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmez. Ancak 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK. nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde usulsüz tebliği 26.01.2009 tarihinde öğrendiğini beyan ettiği gibi, 28.01.2009 tarihinde de icra dairesine itiraz dilekçesi verdiği görülmektedir. Bu durumda tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin icra mahkemesine yaptığı 15.05.2009 tarihli başvuru, öğrenme tarihi olan 26.01.2009 tarihinden itibaren yasal 7 günlük süreden sonra olup, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerine, davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle hüküm tesisine yer olmadığı şeklinde sonuca gidilmesi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de aleyhe bozma yapılamayacağından temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak bu husus bozma nedeni yapılamamıştır. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15,60.TL onama harcının mahsubuna bakiye 1,55.TL harcın temyiz edenden alınmasına, 19/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.