MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilince davalı bankadan konut kredisi kullanıldığı sırada dosya masrafı adı altında ücret tahsil edildiğini, bu ücretin iadesine yönelik Tüketici Hakem Heyeti"ne yapılan başvuru sonucu verilen karar ile 2.644,00 TL"nin müvekkiline iadesine hükmedildiği halde davalının bu tutarı müvekkiline iade etmediğini, belirtilen meblağın işlemiş faiziyle birlikte tahsiline yönelik olarak müvekkilince davalı aleyhine girişilen takibe itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı yanca yapılan ödemelerin taraflar arasında akdolunan genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, davacının tüketici olmayıp tacir bulunduğunu ve müvekkilince tahsil edilen dosya masraflarının yasal olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında akdolunan genel kredi sözleşmesinin 14.maddesindeki dosya masraflarına dair hükmün genel işlem koşullarına aykırı olarak haksız şart niteliğinde olduğu Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin bu ilişkiye de uygulanması gerektiği, davalı tahsilatının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının 2.457,00 TL asıl alacak, 54,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.511,00 TL"ye yönelik itirazın iptaliyle takibin devamına, hükmolunan asıl alacağın %20"si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlığa temel oluşturan sözleşmenin 14.08.2008 tarihinde taraflar arasında akdolunan genel kredi sözleşmesi olduğu ve davacının tacir sıfatıyla davalı bankadan kredi kullandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu olgular karşısında ticari nitelikteki kredi ilişkisine T.T.K hükümleri uygulanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, aldırılan bilirkişi raporu içeriğine göre 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin somut olaya uygulanması gerektiği hususunun benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.