21. Hukuk Dairesi 2015/2512 E. , 2015/6161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ... sigortalısı olduğunu belirterek yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ve hak ettiği aylıkların ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, ... sigortalısı olduğunu belirterek yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini ve yaşlılık aylığına hak kazandığı tarihten davanın kabulüne kadar geçen süredeki aylıkların ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının 04.04.1997 – 01.01.1999 ile 13.05.2003 – 01.01.2005 tarihleri arasında ... ... sigortalılığının, 01.01.1999 – 13.05.2003 tarihleri arasında zorunlu ... sigortalılığının tespitine dair verilen ilk karar Dairemizin 17.06.2014 Tarih ve 2013/15304 E, 2014/14128 K sayılı kararı ile; davacı yaşlılık aylığına ilişkin talepte de bulunmuş olmasına rağmen bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu belirtilerek bozulmuş, bozma kararına uyan mahkemece son olarak; davacının 04.04.1997 – 01.01.1999 ile 13.05.2003 – 01.01.2005 tarihleri arasında ... ... sigortalılığının, 01.01.1999 – 13.05.2003 tarihleri arasında zorunlu ... sigortalılığının tespitine ve davacının başvuru tarihi olan 27.06.2012 tarihinden sonraki ay başı olan 01.07.2012 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı Kurum"a 24.05.1999 varide tarihli bildirge ile vergi ve oda kaydı bulunduğunu bildirip 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olmak için müracaat ettiği, daavalı Kurum"un da davacıyı oda kaydı gereğince 04.04.1997 tarihinden itibaren tescil ettiği, ancak daha sonra davalı Kurum"un, davacının vergi kaydının zirai kayıt olduğunu ve oda kaydının da ziraat odası kaydı olduğunu tespit etmesi nedeni ile davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığını iptal ettiği, fakat; davacının anılan Yasa kapsamındaki sigortalılığı için prim ödemiş olması nedeni ile prim ödemelerine göre davacının 01.01.1999 – 01.06.1999, 31.07.1999 – 01.09.1999, 30.09.1999 – 01.06.2001, 31.12.2003 – 01.09.2004 tarihleri arasında ve 30.09.2008 tarihinden itibaren 01.10.2008
tarihine kadar isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edildiği, davacının 01.01.1999 – 13.05.2003 tarihleri arasında biçerdöver işletmeciliği nedeni ile vergi kaydının bulunduğu, 04.04.1997 tarihinden beri devam eden de ziraat odası kaydı bulunduğu, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında, 22.06.1999 tarihinde ilk olarak ödeme yaptığı, 31.08.2012 tarihi itibari ile aylık priminin 324,47 TL ve borcunun 648,94 TL olduğu, davacının 27.06.2012 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının 2926 sayılı Yasa kapsamında ... ... sigortalısı olmak için tescil talebinin veya re"sen yapılan tescilinin bulunmaması nedeni ile mahkemece 04.04.1997 – 01.01.1999 ile 13.05.2003 – 01.01.2005 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında ... ... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Öte yandan davacı, 24.05.1999 tarihinde vergi kaydı olduğunu belirterek 1479 sayılı Yasa kapsamında tescil talebinde bulunmuş, ancak davalı Kurum tarafından hatalı olarak ziraat odası kaydı dikkate alınarak 04.04.1997 tarihinden itibaren sigortalı kabul edilmiştir. Davacının anılan tescil talebi ve 01.01.1999 – 13.05.2003 tarihleri arasındaki vergi kaydı gereğince mahkemece bu tarihler arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu ... sigortalısı sayılması ise doğrudur.
Bu halde mahkemece yapılacak iş; davacının 01.01.1999 – 13.05.2003 tarihleri arasındaki prim ödemeleri dışındaki prim ödemelerine karşılık gelen süre davalı Kurum"dan sorularak, ödeme tarihlerinden itibaren ileriye yönelik olarak davacının isteğe bağlı sigortalılığının kabulüne karar vermek ve yaşlılık aylığı koşullarını da buna göre belirlemekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.