Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4951
Karar No: 2022/1002
Karar Tarihi: 07.02.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/4951 Esas 2022/1002 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar hakkında verilen hükümlerin yapılan kesinleşme işlemlerinin iptaline ilişkin olan Mahkeme kararı incelendi. Kararda, lehe olan yasanın belirlenmesi için suç tarihinde yürürlükte bulunan yasalar ile sonradan yürürlüğe giren yasaların hiçbir hükmü karıştırılmadan bir bütün halinde uygulanması ve uygulama sonucunda ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerektiği belirtilmiştir. Sanıklar hakkında temyiz edilmeksizin kesinleşen ilk hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir. Genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez. İlamda yer alan kanun maddeleri ise şöyle:
- 5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 9/3. maddesi
- 23.02.1938 gün ve 23/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
- CMK’nın 223. maddesi
6. Ceza Dairesi         2021/4951 E.  ,  2022/1002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli hırsızlık
    HÜKÜMLER : Sanıklar hakkında verilen hükmün yapılan kesinleşme işlemlerinin iptaline

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Lehe olan yasanın belirlenmesine ilişkin olan 5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 9/3. maddesinin; “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir” hükmü, 23.02.1938 gün ve 23/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve öğretide bu konuda ileri sürülen görüşler birlikte değerlendirildiğinde, lehe yasanın belirlenmesi amacıyla sabit kabul edilen maddi olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan yasalar ile sonradan yürürlüğe giren yasaların hiçbir hükmü karıştırılmadan bir bütün halinde uygulanması ve uygulama sonucunda ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerekmektedir.
    Sanıklar hakkındaki temyiz edilmeksizin kesinleşen 02.10.2003 tarihli ilk hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir. Sanık ... hakkındaki genel yargı ile sanıklar ..., ... hakkında uyarlama yargısı birlikte yürütülemez. Müstakil olarak sanıklar hakkında uyarlama yargılaması yapılabilir.
    Ancak;
    Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 15.12.2011 tarih 2011/27009 Esas, 2011/9181 Karar sayılı ilamında “Hükümlüler hakkında kurulan Menderes Asliye Ceza Mahkemesinin 02.10.2003 tarih, 2003/101 Esas ve 2003/255 karar sayılı önceki hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 18.09.2007 günlü, 2007/125-186 sayılı kararında açıklandığı gibi adı geçen hükümlüler hakkındaki temyiz edilmeksizin kesinleşen ilk hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez. Hükümlüler hakkındaki kararın kesinleşmesinden sonra, aynı dosyada sanık olan ...'a ilişkin ilk hükmün, adı geçen sanık tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 5237 sayılı Yasa hükümleri uyarınca değerlendirme yapılması için hükmün bozulmasına ve bu bozmadan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz etmeyen sanıklar ... ve ...'ın da yararlanmasına karar verilmesi üzerine, hakkında hüküm kesinleşmiş olan adı geçen sanıkların tekrar yargılama sürecine dahil edilerek, ikinci hükmün kurulduğu anlaşılmaktadır. Kurulan bu ikinci hüküm, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de mümkün değildir.’’ şeklinde ilamı ile yok hükmü yönünde karar verilmiş olmasına rağmen sehven kesinleşme işlemi yapılmış olması nedeni ile Mahkemesince 29/11/2007 tarih 2006/6 esas 2007/674 karar sayılı ilam ile sanıklar ... ve ... hakkında yapılan kesinleşme işlemlerinin iptaline dair verilen 09.09.1019 tarihli ek karar CMK’nın 223. maddesinde sayılan temyizi kabil kararlardan olmadığından, İADESİNE, 07/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi