Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/939 Esas 2017/9388 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/939
Karar No: 2017/9388
Karar Tarihi: 13.12.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/939 Esas 2017/9388 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/939 E.  ,  2017/9388 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.07.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı, 13413 parsel 9 no"lu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacının yerinin fiiliyatta ayrı olduğu davacının kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davcı temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar.
    Somut olaya gelince; Davacı, 13413 parsel 9 no"lu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesini istemiş, Mahkemece; davacının kullanımında olan daire ile davalının kullandığı bölümün bir birinden farklı olduğu bağımsız bölümün fiilen ikiye bölünerek taksim edildiği, ortaklığın giderilmesi isteminin hakkın kötüye kullanımı olduğu, sebepleri ile davanın reddine karar verilmiştir. 13413 parsel 9 no"lu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz tapu kaydından davalı ...’nun 2/3, davacı ...’in 1/3 oranında paydaş olduğu anlaşılmaktadır.
    Paydaşlardan herbirinin paylı mülkiyetteki malın paylaşılmasını isteyebileceği ve bu konuda taşınmazın fiilen taksim edilmiş olmasının bu isteme engel olacağına dair hiç bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi karar paydaşlığın giderilmesini düzenleyen yasal mevzuata açıkça aykırıdır. Davacı dava konusu taşınmazda paydaş olduğundan paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, yasanın açık hükmüne aykırı bir şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.