Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14056 Esas 2017/5998 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/14056
Karar No: 2017/5998
Karar Tarihi: 27.09.2017

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14056 Esas 2017/5998 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık TCK'nın 204/1-3. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezasıyla mahkum edilmiştir. Hüküm temyiz incelemesi sonucunda onanmıştır. Ancak, sanığın temyiz isteminden vazgeçtiği iddiasının kriminal incelemesi sonucu temyiz talebinin reddi kararının kaldırılmasına neden olmuştur. Sanık hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada, resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı açılmış çok sayıda davanın bulunduğu anlaşılmıştır. Belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığı anlaşılmıştır. Ayrıca, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği
11. Ceza Dairesi         2017/14056 E.  ,  2017/5998 K.

    "İçtihat Metni"


    Kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...’in TCK"nın 204/1-3. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine dair İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 01.06.2012 tarih ve 2011/152 Esas, 2012/184 Karar sayılı hükmün temyiz incelemesi sonucunda, sanığın temyiz isteminin reddine ilişkin 29.03.2013 tarihli ek kararın onanmasına dair Dairemizin 01.12.2014 tarih ve 2014/18430 Esas, 2014/20537 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 06.07.2017 tarih ve KD-2017/32258 sayılı yazı ile 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca itiraz edilmekle, Dairemize gönderilen dosya incelendi: Mahkemece 01.06.2012 tarihinde kurulan hükümlerin sanık ve müdafii tarafından süresinde temyiz edildiği, sanığın 24.09.2012 tarihli dilekçe ile "sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan" mahkumiyetine ilişkin temyizinden vazgeçmesi sebebiyle, Dairemizin 17.12.2012 gün ve 2012/30626-21785 sayılı ilamıyla "dolandırıcılık, ruhsatnamede sahtecilik ve mühürde sahtecilik" suçlarından kurulan hükümlere hasren inceleme yapıldığı, sanığın 29.01.2013 tarihli dilekçesi ile hükmü yeniden temyiz ettiği ve dairemizin 01.12.2014 tarih ve 2014/18430 Esas, 2014/20357 Karar sayılı ilamıyla da, temyizin süresinden sonra olması nedeniyle temyiz talebinin reddi kararının onanmasına karar verilmiş ise de, sanığın şikayeti üzerine Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, sanığın temyiz isteminden vazgeçtiğine ilişkin 24.09.2012 havale tarihli dilekçedeki yazılar ve altındaki imzanın yapılan kriminal incelemesinde, 08.09.2016 tarihli uzmanlık raporuna göre, "... söz konusu dilekçedeki yazıların ... eli ürünü olduğu, imzanın ise sanık ...’e ait olmayıp, ...’un elinden çıkmış olmasının mümkün ve muhtemel olduğunun değerlendirildiğinin" bildirilmesi üzerine ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, itiraz nedenleri yerinde olduğu görülmekle, İTİRAZIN KABULÜNE, Dairemizin sanık ... hakkındaki 01.12.2014 tarih ve 2014/18430 Esas, 2014/20537 Karar sayılı “Onama” kararının kaldırılmasına karar verilip gereği görüşüldü:
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanık hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada, resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı açılmış çok sayıda davanın bulunduğu anlaşılmakla, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/878 ve 2008/568 Esas, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/291 Esas, Menderes 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/652 Esas sayılı dava dosyaları ve varsa benzer eylemler nedeniyle açılmış başka davaların akıbeti araştırılıp, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetleri duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkındaki İNFAZIN DURDURULMASINA, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü bulunmadığı takdirde salıverilmesi için yazı yazılmasına, 27.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.