17. Hukuk Dairesi 2017/2822 E. , 2018/3664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... plakalı araç sürücüsü ..."ın 22.05.2008 tarihinde %100 kusurlu hareketi ile müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet ve ihtiyari mali mesuliyet sigortaları ile sigortalı bulunan ... Plaka sayılı araca çarptığını, söz konusu kazanın oluşumunda ... plakalı aracın kusursuz olduğu tespit ve beyanına nazaran kaza tarihinde geçerli limitler dikkate alınarak toplam 30.000,00 TL"nin davalı ... şirketine 03.02.2009 tarihinde ödendiğini, bu sırada davacı tarafından söz konusu trafik kazası ile ilgili olarak ...a 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/362 Esas sayısı ile açılan davada ... plakalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde kusursuz olduğu ve ... plakalı araç sürücüsü ..."ın %100 kusurlu olduğunun tespiti ile red kararı ile davanın sonuçlanıp kesinleştiğini, mahkeme kararına göre davalıya yapılmış ödemenin sebepsiz yere ödendiğinin ortaya çıktığını beyanla; sebepsiz yere ödenen 30.000,00 TL"nin tazmin tarihi olan 03.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin davalı ... adına müvekkiline gönderildiğini, müvekkili şirkete davanın yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin bir acente ya da şube olmadığı için davanın tarafı da olmadığını, öncelikle dava dilekçesinin asıl davalıya gönderilmesi gerektiğini, bu usulü işlemin tamamlanmasından sonra dava sürecine göre hareket edilmesi gerektiğini, esas yönünden ise davanın istirdat ya da sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilebilecek bir dava olduğunu, her iki şekilde de hak düşürücü sürelerin geçtiğini, aynı zamanda talebin zamanaşımına uğradığını, tahsil edilen bedelin ihtirazi kayıt ileri sürmeden ve davacının rızası ile yazışmalar sonucu ortaya çıktığını bu nedenle ödenen bedelin geri talep edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, davanın hukuken dinlenebilirliğinin bulunmadığını, davaya konu edilen ilam ile yapılan işlemin direkt bağlantısı bulunmayıp, davalı tarafın o davada herhangi bir sıfatı olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı ... şirketinin davalı ... unvanlı İngiltere Menşeli Sigorta şirketine sigortalı ... Plakalı araç sürücüsü olan ..."ın yaptığı kaza neticesinde toplam 30.000,00 TL"yi İngiltere menşeli şirketin ..."da yetkilisi olan ... Sigortacılık Hizmetleri Ltd. Şti."ne ödediği, ancak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde davacı ... tarafından ... aleyhine açılan davada; davalıya sigortalı aracın sürücüsü ..."ın kazanın oluşunda %100 kusurlu olduğunun sabit bulunduğu, bu nedenle davacının ödemiş olduğu sigorta tazminatının sebepsiz olarak ödendiği ve davalı tarafta sebepsiz zenginleşme meydana getirdiği görülmekle; davacı tazmin zorunluluğu olmamasına rağmen ödediği ve karşı tarafta sebepsiz zenginleşme yaratan tazminat bedelinin geri ödenmesini isteyebileceğinden davanın kabulüne, 30.000,00 TL"nin davalı taraf usulüne uygun temerrüde düşürülmediğinden tazmin tarihinden değil de, dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm
temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.537,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.