22. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/12045 Karar No: 2018/17891 Karar Tarihi: 06.09.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/12045 Esas 2018/17891 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2018/12045 E. , 2018/17891 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Y A R G I T A Y K A R A R I
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3. maddesine göre, İlk Derece Mahkemelerinin temyiz edilebilen kararlarına karşı, tebliğ tarihinden başlayarak iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Bu süre içerisinde temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 365. maddesi uyarınca, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine veya Yargıtayın bozması üzerine hüküm veren İlk Derece Mahkemesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilmesi gereklidir. Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında devletin işlemlerinde ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu ifade edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinin "ç." bendi uyarınca da, hükümde, kanun yolları ve süresinin gösterilmesi bir zorunluluktur. Kanun koyucu, devlet organlarının tesis ettiği işlemlere karşı kanun yolları ve hangi mercilere başvuracağı ve başvuru süresi bakımından tarafların doğru bilgi sahibi olmalarını sağlayarak dağınık mevzuat karşısında hangi yola müracaat edeceğini bilmeyen yahut tereddüt eden bireylerin hak arama özgürlüğünü etkin ve sağlıklı bir şekilde kullanmaları amaçlanmıştır. Anayasa Mahkemesi de bir çok kararında başvurucuların gerekçeli kararda belirtilen süreye güvenerek hareket etmesinin makul görülebileceği, mahkemenin kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yükümlülüğü dikkate alındığında temyiz süresinin mahkeme kararında farklı belirtilmiş olması karşısında kanunda belirtilen süre olduğunu kabul ederek dilekçenin reddine karar veren değerlendirmelerin mevzuat hükümleri çerçevesinde ve öngörülebilirlik sınırları içinde olduğunun kabul edilemeyeceği, yapılan yorumun başvurucuların temyiz hakkını kullanmayı imkânsız kılacak ölçüde ve aşırı şekilci bir yaklaşımla elde edildiği ve bu açıdan kararın başvurucuların mahkemeye erişim hakkını zedelediği sonucuna ulaşılarak, Anayasa"nın 36. maddesinde güvence altına alman adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. (Anayasa Mahkemesi "nin 2014/819 başvuru numaralı ve 09.06.2016 tarihli ( 29757 Sayılı ve 29.06.2016 tarihli Resmi Gazete" de yayımlanan) kararı. Somut olayda, kararın 13.06.2018 tarihinde usulüne uygun olarak davalı vekiline tebliğ edildiği, ancak temyiz talebinin 29.06.2018 tarihinde kararda belirtilen iki haftalık temyiz süresi geçirildikten sonra yapıldığı anlaşıldığından, 5521 Sayılı Kanun"un 8. maddesi ve 6100 sayılı Kanunu"nun 366. maddesi uyarınca kıyas yoluyla uygulanacak 352. maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE, 06/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi