8. Hukuk Dairesi 2018/7190 E. , 2020/7774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, dava konusu 7 parsel sayılı taşınmazın ve üzerindeki üç katlı binanın taraflara miras olarak kaldığını, muris Ziyafettin’in ölümünden sonra davalının taşınmazın bir katını kendisinin kullandığını, diğer iki katını da kiraya vermek suretiyle kullandığını, vekil edenlerinin kullanmasına müsaade etmediği gibi herhangi bir ödeme de yapmadığını açıklayarak, davalının taşınmazı elinde bulundurduğu 3.2.2006 ila 3.2.2011 tarihleri arasında işleyen 8.000 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yapının üzerinde bulunduğu arsanın vekil edeni tarafından satın alındığını ve yapının tamamının vekil edeni tarafından inşa edildiğini, taşınmazın iki katının vekil edeni tarafından kiraya verildiği iddiasının doğru olmadığını, davacıların kullanımının da engellenmediğini, davacılar tarafından İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2011/239 Esas sayılı dosya ile ortaklığın giderilmesi davası açılana kadar intifadan men edilmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının talebi ile bağlı kalınarak 8.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibi malikin, hak sahibi ve iyiniyetli olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Ayrıca kural olarak paydaşlar intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi için, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak istediğini davalı paydaşa bildirmesi gerekir. İntifadan men, dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir ve yemin dahil her türlü delil ile ispatlanır.
Somut olayda; her ne kadar Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki;
Mahkemece dava konusu taşınmazın zemin katı ile birinci katının davalının kullanımında olduğu kabulünden hareketle ecrimisile hükmedilmiş ise de, dava konusu edilen dönemde taşınmazın bu bölümlerinin davalının kullanımında olup olmadığına ilişkin yeterli araştırma yapılmamış, tanıkların dinlenmesinden vazgeçme olmamasına rağmen taraf tanıkları dinlenmemiş, davacılar yönünden intifadan men şartının ne şekilde gerçekleştiği hususu da açıklanmamıştır.
Hal böyle olunca, taraf tanıkları dinlenmek suretiyle, dava konusu taşınmazın zemin katı ile birinci katının dava konusu edilen tarihler arasında davalının kullanımında olup olmadığı, bu kullanımın intifadan men gerektirip gerektirmediği, intifadan men gerekli ise intifadan men şartının da ne şekilde ve ne zaman gerçekleştiği hususlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespitinden sonra, toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde ecrimisil talebi konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.