Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5593
Karar No: 2021/1313
Karar Tarihi: 11.02.2021

Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5593 Esas 2021/1313 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2018/5593 E.  ,  2021/1313 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde:
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK’nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması; 5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyet kararı veren mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki 2, 3 ve 4 numaralı bozma isteyen görüşlere iştirak edilmemiş; Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 10.06.2014 tarihli iddianamesi ile mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenleme suçunun birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, takvim yılının, her yılın ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sonra eren bir yıllık zaman dilimini ifade ettiği gözetilmeden, hatalı değerlendirme ile takvim yılının nisan ayının otuzundan sonra başladığı kabul edilip sanık hakkında tek hüküm kurulması ve TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun inanç ve takdiri ile incelenen dosya içeriğine göre,sanık müdafinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1- Hükmün gerekçesinde sanığın 01.01.2008 ilâ 07.04.2009 tarihleri arasında sahte fatura düzenlediği kabul edildiği hâlde, “sahte fatura düzenleme” ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında suç adının “2008 takvim yılı içerisinde sahte belge düzenlemek ve kullanmak” olarak yanlış gösterilmesi,
    2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun, sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverilinceye kadar, alt soyu dışında kalan kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının A-1 bölümünde yer alan “2008 takvim yılı içerisinde” ve “ve kullanmak” ibarelerinin çıkartılması; TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine ""Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, TCK"nin 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına"" yazılması suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
    1- Sanık hakkında 2009 takvim yılında ortağı ve müdürü olduğu Lider Petrol Ltd. Şti.ne ait faturaları sahte olarak düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın yapılan sorgusunda, şirkete ortak olup müdür olarak atanmasına rağmen şirketin faaliyeti ile alakasının bulunmadığını, kendisine defter ve belgeler teslim edilmediği için 2009 yılının 10. ayında hisselerini devredip şirketten ayrıldığını, şirketin faaliyeti kapsamında fatura düzenlemediğini savunması; 10 Nisan 2009 tarih ve 7289 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan 05 Mart 2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile sanığın şirkete ortak olup müdür olarak atandığı, yargılama aşamasında sunulan Büyükçekmece 1. Noterliğince düzenlenen 10.09.2009 tarihli hisse devir sözleşmesi fotokopisine göre, sanığın şirketteki hisselerinin tamamını ...’a devrettiği, temyiz dilekçesine eklenen Büyükçekmece 1. Noterliğince düzenlenen 17.04.2009 tarihli vekaletname fotokopisine göre, şirket adına işlem yapabilmesi için sanığın ...’i vekil tayin ettiği, dosya arasında bulunan vergi tekniği raporuna göre de, sanığın şirket hisselerini devraldığı tarihten öncesinde ve devrettiği tarihten sonra da şirket adına düzenlenen faturalar bulunduğunun anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
    a) Büyükçekmece 1. Noterliğince düzenlenen 10.09.2009 tarihli hisse devir sözleşmesi ve 17.04.2009 tarihli vekaletnamenin onaylı örneklerinin getirtilip incelenmesi,
    b) Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve Lider Petrol Ltd. Şti.nin bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; ... ve ... isimli kişilerin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, adı geçen kişiler de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya adı geçen kişilere ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    c) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya adı geçen kişilere ait olmadığının anlaşılması veya faturaların asıllarının temin edilememesi ya da adı geçen kişilere ulaşılamaması hâlinde ise;
    aa) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    bb) 03.12.2013 tarihli, 2013-A-2925/21 sayılı vergi tekniği raporunun 3. sayfasında basım bilgileri açıklanan faturalar ve sevk irsaliyelerinin, kim tarafından sipariş edilip teslim alındığının ilgili matbaadan sorulması, gerekirse belge sipariş ve teslim formlarının getirtilerek imzaların sanığa aidiyeti yönünden inceleme yaptırılması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a) Hükmün gerekçesinde sanığın sahte fatura düzenlediği kabul edildiği hâlde, “sahte fatura düzenleme” ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında suç adının “sahte belge düzenlemek ve kullanmak” olarak yanlış gösterilmesi,
    b) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi hâlinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanmaması,
    c) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun, sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverilinceye kadar, alt soyu dışında kalan kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi