Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/331
Karar No: 2010/2426
Karar Tarihi: 10.05.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/331 Esas 2010/2426 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/331 E.  ,  2010/2426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.06.2005 gün ve 126/70 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, dava konusu 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 61 ve 62 nolu parsellerin miras bırakanı ...’e ait olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında ½’şer paylı olarak ... ve ... adına tespit edildiğini açıklayarak davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras bırakan ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılara yöntemine uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, oturuma katılan bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Diğer davalılar yanıt vermemişlerdir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların davacının miras bırakanı ...’e ait olduğu kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmazlara ait kadastro tutanakları gönderilmiştir. Yapılan incelemede: 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43 ve 61 nolu parsellerin 1938 tarihli 257 ve 258 tahrir nolu vergi kayıtları esas alınarak tespitlerinin yapıldığı malik sütununda ½’şer paylı olarak ... ve ... isimlerinin yazıldığı, beyanlar hanesinde Ali ve ...’ın ölü olduklarının bildirildiği itiraz edilmekle... Kadastro Mahkemesinin 1991/208 Esas, 1993/15 Karar sayılı 09.04.1993 tarihinde kesinleşen ilamı gereğince dava konusu ve dava dışı tüm parsellerin tespit gibi tesciline karar verildiği görülmüştür. Getirtilen tapu kayıtlarından bu parsellerin hükmen tespit tarihinde ölü olan Ali ve ... adına tescillerinin yapıldığı saptanmıştır. 120 ada 62 nolu parsele ait kadastro tutanağı dosyadadır. Bu yerin de aynı vergi kayıtları dikkate alınarak aynı kişiler adına ½’şer pay olarak tespitlerinin yapıldığı, hükmen 16.07.1992 tarihinde tapuya tescil edildiği belirlenmiştir.
    ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.10.1954 tarih ve 1953/172-164 Esas ve Karar sayılı davacısı Mehmet Karacan, davalısı Ahmet Karacan olan men’i müdahale dosyasında verilen sulhün tasdikine ilişkin karar incelenmiştir.
    Dosya ekindeki... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/13-1999/21 Esas ve Karar sayılı davacısı ve davalıları ile dava konusu yerlerin aynı olduğuna ilişkin dosya incelenmiştir. Davanın başlangıçta ölü ... aleyhine açılması nedeniyle yargılama oturumlarında mirasçıları davaya dahil edilmiş ise de yerel mahkemece ölü kişi aleyhine dava açılamayacağından davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddedildiği görülmüştür. Dosya içerisinde davacı tarafın tutunduğu sulhname ile 25.09.1954 tarihli harici satış senedi aslının bulunduğu görülmüştür. 25.09.1954 tarihli harici satış senedi incelenmiş olup, ikibuçuk dönüm miktarlı tarla cinsinden olan ve sınırları belirtilen taşınmazın 6.000 TL’ye ... tarafından oğlu ...’e satılarak teslim edildiği anlaşılmaktadır. Senette satıcı ...’in parmak izi tanıklar Ahmet Karacan ve Abdurrahman Sözen’e ait imzalar bulunmaktadır. Fakat eldeki dosyada satıcının imzasına itiraz edilmesi nedeniyle senedin HUMK.nun 297. maddesine göre düzenlenmediği saptanmıştır. Bu nedenle, bu senet, yasanın anladığı manada geçerli bir senet olarak kabulü olanaklı değildir.
    Dosyada mevcut veraset belgesi kapsamına göre, kök miras bırakanı ... 1955 yılında, ... 1950 yılında ölmüştür. Mirasçıları olarak Mehmet Karacan, Ahmet Karacan ve ... kalmıştır. Bunlardan Mehmet Karacan 1978 yılında, ... 1980 yılında ölmüştür. Ahmet Karacan’ın ölüm tarihi belirlenememiştir. Davacı, ... ve ...’ın mirasçısı ...’den olma oğlu ...’in çocuğudur. Davalılar ise davacının kardeşleri ve kök miras bırakan Ali ve ...’ın diğer mirasçılarından çocukları ve torunlarıdır. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Bundan ayrı, taşınmazların kök miras bırakan ... ve ...’dan kaldığı tartışmasızdır. Uyuşmazlık kök murisin çocuklarının bu yerleri taksim edip etmedikleri, davacıların murisinin bu yerleri annesinden haricen satın alıp almadığı ve Sulh Hukuk Mahkemesindeki sulhnamenin tasdikine ilişkin kararın hangi parsele uyup uymadığı konularında toplanmaktadır. Yerel mahkemece, bu konuda, yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Noksan soruşturmayla hüküm kurulması yanlar arasındaki uyuşmazlığı sona erdirmeyecektir.
    Hal böyle olunca, kök miras bırakanlardan irsen intikal eden taşınmazların kök miras bırakanın çocukları arasında taksime konu edilip edilmediğinin, taksim edilmişse hangi taşınmazların kimlere özgülendiğinin, taksim söz konusu değilse davacının miras bırakanına hangi şekilde kaldığının, onun da davacıya yapmış olduğu satışın geçerlilik durumunun duraksamaya imkan vermeyecek biçimde yerel bilirkişi ve tanıklardan beyanlar alınarak çözümlenmeye çalışılması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258 ve 259. maddeleri gereğince keşifte dinlenilmesi, ayrıca, sulhnamenin hangi taşınmaza ait olduğunun keşifte taraflardan ve mahalli bilirkişi ile tanıklarından sorularak belirlenmesi, tüm bu araştırmalardan sonra taşınmazların taksime tabi tutulmadığı, davacının murisine satış yapılmadığı ve sulhnamenin de herhangi bir parsele ait olmadığı belirlenmesi halinde elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olan tüm taşınmazların durumunun belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen sebeplerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 14,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 10.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi