Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/2290 Esas 2016/12532 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2290
Karar No: 2016/12532
Karar Tarihi: 26.05.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/2290 Esas 2016/12532 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, izin ücreti ve ücret alacaklarının davalıdan ödenmesi talebiyle dava açmıştır. Ancak yerel mahkeme, davacının istifa ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, davacının temyiz itirazlarını kabul ederek kararı bozmuştur. Kararda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 62. maddesi uyarınca, işçinin ücretinden herhangi bir şekilde eksiltme yapılamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca yıllık izin hakkının ücrete dönüşebilmesi için iş sözleşmesinin feshedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde, işçinin son ay ücretinden kesinti yapılmasının isabetsiz olduğu ve eğitim gideri olarak yapılan kesintinin de kabul edilemez olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulmasına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 62. maddesi
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 407/2 maddesi
9. Hukuk Dairesi         2015/2290 E.  ,  2016/12532 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 26/07/2006 tarihinde davalı işverenlikte çalışmaya başladığını, davalı tarafından 30/06/2012 tarihinde işten ayrılması için baskı yapıldığını, iş koşullarının ağırlaştırıldığını, görevi dışındaki işlerin yaptırıldığını ve bu suretle aynı tarihli istifa dilekçesini imzalamasının sağlandığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 26/07/2006 tarihinde network güvenlik uzmanı olarak işe başladığını, 30/06/2012 tarihinde davacının istifa ederek ayrıldığını, eğitim durumu, ücret düzeyi itibariyle davacının baskı ile istifa dilekçesi verdiği iddiasının gerçekçi olmadığını, iş koşullarında bir ağırlaşmanın söz konusu olmadığını, kendi uzmanlık alanında görev yaptığını, işletmesel nedenlerle davacının birim yöneticisinin işten çıkarılması üzerine diğer üç arkadaşı ile birlikte istifa ettiğini, bu toplu istifalar nedeniyle müvekkilinin müşterisinin (Turkcell) başka bir firmadan hizmet aldığını ve bu yeni firmanın işten ayrılan birim yöneticisi tarafından kurulduğunu ve davacının da bu firmada işbaşı yaptığını, istifaya zorlanmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının işverene verdiği 08/06/2012 tarihli istifa dilekçesinde davada ileri sürdüğü hiçbir nedeni göstermediği, ihbar önelini de belirleyerek 30/06/2012 tarihinde şahsi gerekçelerle işten ayrılacağını beyan ederek ayrıldığı, davacının eğitim durumu, görevi dikkate alındığında sonradan davada ileri sürülen hususların ve istifa beyanının baskı altında alındığı yönündeki iddiaların davacı tarafça ispat edilemediği, aksine davacının birlikte çalıştığı kişilerin yine davalı şirkette çalışmakta iken bu şirketteki görevinden ayrılarak şirketle aynı konuda faaliyet gösteren başka bir şirkette çalışmaya başladıkları, iş akdinin istifa ile davacı tarafından sona erdirildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-4857 sayılı İş Kanunu’nun 62. maddesi uyarınca “Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz”. Dairemizin yerleşik içtihadı uyarınca (bu içtihat fesihten sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK.’nun 407/2 maddesi uyarınca rızası dışında veya yargı kararı olmaksızın ücretinden kesinti yapılamaz.
    Diğer taraftan, yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır.
    Somut uyuşmazlıkta, ortada bir mahkeme kararı bulunmaksızın işçinin son ay ücretinden kesinti yapılması isabetsiz olduğu gibi sözleşmenin feshinden önce 29.06.2012 tarihinde yapılan 898,50 TL’lik ödemenin yıllık ücretli izinden değil, ücret alacağından mahsubu gerekmektedir. Mahkemece bu olgular dikkate alınmadan davacının ücretinden eğitim gideri olarak yapılan kesintinin kabul edilmesi ve sözleşmenin feshinden önce ödenen 898,50 TL’nin yıllık izin ücreti olarak ödendiğinin kabulü hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.