Özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/1781 Esas 2018/1498 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1781
Karar No: 2018/1498
Karar Tarihi: 14.02.2018

Özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/1781 Esas 2018/1498 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı mahkum edilmiştir. Ancak, sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi sonucu, önceki karar bozulmuştur. Bozulma nedeni görevsiz mahkemenin işlem yapmasıdır. Bu nedenle, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mağdurun beyanları alınmalıdır. Ayrıca, görüntülerin aktarıldığı CD içeriği duruşmada izlenerek sanık ifadesi alınmalıdır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 134/1-1 maddesi (özel hayatın gizliliğini ihlal),
- Türk Ceza Kanunu'nun 134/1-2 maddesi (Ticari veya siyasi casusluk amacıyla),
- Türk Ceza Kanunu'nun 51 maddesi (Soruşturma),
- Türk Ceza Kanunu'nun 51/3 maddesi (Mağdur veya tanığın ifadesine başvurulması),
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 7/1 maddesi,
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 217/1 maddesi.
12. Ceza Dairesi         2017/1781 E.  ,  2018/1498 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
    Hüküm : TCK"nın 134/1-1, 134/1-2, 51, 51/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı mahkumiyetine ilişkin 28.05.2013 tarihli kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.11.2014 tarihli ilamı ile hükmün görevsiz Sulh Ceza Mahkemesince verilmesi nedeniyle bozma kararı verilmiş olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2008/1-90, 2008/100 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, CMK"nın 7/1. madde ve fıkrasındaki, “Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür.” ve aynı Kanun"un 217/1. madde ve fıkrasındaki, “Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, yenilenmesi mümkün olmayanlar hariç olmak üzere görevli olmayan İstanbul (Kapatılan) 33. Sulh Ceza Mahkemesince yapılan işlemlerin hükümsüz oldukları dikkate alınarak, görevli Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mağdurun beyanının alınması, alınamaması durumunda ise gerekçesi gösterilerek dinlenilmesinden vazgeçilip soruşturma evresi ile görevsiz mahkemedeki beyanları okunup bu konuda sanığın ifadesinin alınması, CMK"nın 209. maddesi gereğince duruşmada okunması zorunlu belge ve tutanaklar okunup, iddiaya konu görüntülerin aktarıldığı CD içeriği duruşmada izlenerek sanıktan dosyada mevcut delillere karşı diyeceklerinin sorulması, gerektiğinde soruşturma evresinde kolluk görevlilerince ifadesi alınan...."nın da tanık sıfatıyla dinlenilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, sanığın ve sanık müdafiinin bozma ilamına karşı beyanlarının alınmasıyla yetinilip, sanığın usulüne uygun savunması alınmaksızın ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.