MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/05/2015 tarih ve 2010/718-2015/369 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca müvekkili şirketin davalı şirketten aldığı ham maddeyi işleyerek davalı adına piyasaya süreceği, davalı şirketin de müvekkiline ham maddeyi temin edeceğini, müvekkili şirketin davalı şirket ile çalıştığı süre boyunca tüm ürünlerinde ve faturalarında davalının logosunu (3M) kullandığını, taraflar arasında yapılan tüm yazışmalarda da davalı tarafın müvekkiline "yetkili üreticimiz" sıfatıyla hitap ettiğini, davalıların hukuka aykırı haksız rekabet yaratan davranışları sonucu müvekkilinin zarara uğradığını, ticari itibarını kaybettiğini, anlaşma yapmayı beklediği birçok firmayla anlaşma yapamadığını ileri sürerek şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın faizi ile tahsiline, müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, bu hususta karar verilmediği takdirde borcun maddi tazminat taleplerinden mahsup edilmesine, davalı şirketler nezdinde bulunan teminat çekinin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... San. ve Tic. A.Ş. vekili, davacıya herhangi bir münhasırlık yetkisinin tanınmadığını, müvekkili şirketin haksız rekabet yaratan herhangi bir eyleminin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacı ile diğer davalı arasında herhangi bir yazılı sözleşme olmaksızın sadece cari hesap ilişkisine dayalı olarak devam ettiği iddia edilen ticari ilişkiden doğan bir uyuşmazlık olduğunu, müvekkili şirketin taraf ehliyetinin bulunmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir ticari ilişkinin de mevcut olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; borç ilişkisinin nispi nitelikte olduğu, davacı ile davalı ... arasında ticari bir ilişki olmadığı gerekçesiyle bu davalı aleyhine açılan davanın husumetten, haksız rekabetin ispat edilemediği, taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesi uyarınca davalının davacıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davalı ... San. ve Tic. A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.