Taraflar arasındaki "Kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çanakkale Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 01.06.2007 gün ve 2006/44 E- 2007/60 K.sayılı kararın incelenmesi, davalı Hazine ve Orman İdaresi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 07.04.2008 gün ve 2008/2631-5539 sayılı ilamı; (“…Kadastro sırasında, Denizgöründü Köyü, 104 ada 1 parsel sayılı 346.527,16 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacılar, bu parsele bitişik olan ve tapu kaydı uygulanmak suretiyle miras bırakanları M..D.. adına tespit edilen 104 ada 24 ve 31 sayılı parsellerin yüzölçümlerinin eksik olduğunu ve eksikliğin sınırda bulunan 1 nolu orman parseli içinde kaldığı iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece, dava konusu 1 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde A=5763,90 m2 ve B=869,47 m2 yüzölçümündeki bölümlerinin iptali ile aynı ada son parsel numaraları verilerek davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir,
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
Dava konusu edilen ve davacılar adına ifrazen tescil edilen (A) ve (B) harfleriyle işaretli taşınmazların bilirkişi kurulu raporunda eylemli durumda Palamut meşeleriyle kaplı olduğu açıklandığı gibi, bu konu mahkemenin de kabulündedir.Yine bilirkişi raporunda (A) işaretli bölümün %25-30,(B) işaretli bölümün de % 12 eğimli olduğu, hava fotoğraflarında ormanlık alanda kalıp palamut meşeliği ile kaplı olduğu bildirilmiştir. 6831 Sayılı Yasanın 1-H maddesi hükmüne göre bu tür taşınmazların özel mülk olarak kişiler adına tescil edilebilmesi için, dayanılan tapu kaydının cins ve miktarı ile taşınmazlara uyması gerekir. Davacı, Mart 1931 tarih 52 nolu sicilden gelen Ağustos 1958 tarih 12 nolu 18380 m2 yüzölçümlü palamutluk nitelikli tapu kaydına dayanmıştır. Tapu kaydının Doğusu: .. Çayı ve bazen orman, Batısı: Sümbüloluk Deresi ve bazen orman, Kuzeyi: Dereçatı ve bazen orman, Güneyi: Sahibi senet cihetinden çalılık sınırlıdır. Tapunun sınırında yazılı Çınarlı Çayının taşınmazların doğu sınırına 750 ila 1000 metre uzaklıkta Sümbül Deresi sınırının 215 ila 352 metre batısında bulunduğu ve sözü edilen bu dere ve çayın memleket haritasına göre güneyden kuzeye doğru devam ederek dava konusu taşınmazların çok uzağında ve kuzey tarafta birleştiği, bu birleşme yerinin tapu kaydı da sınırındaki Dereçatı olduğu, tapunun miktarı esas alındığında çekişmeli taşınmazlara çok uzakta bir yerde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yine, bitişik 104 ada 31 nolu parsele Mart 1931 tarih 57 numaralı sicilden gelen Ağustos 1958 tarih 86 nolu tarla cinsli tapu kaydı revizyon görmüştür. Bu tapu kaydının da miktarı 39517 m2 olduğu ve sınırında orman okuduğu halde, yüzölçümünden fazla olarak 40040 m2 yüzölçümüyle davacıların miras bırakanı M. D.. ve arkadaşları adına tesbit edilen 104 ada 31 numaralı parselin kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda; dayanılan Ağustos 1958 tarih 12 numaralı tapu kaydının sınırları esas alındığında yüzölçümüyle dava konusu (A) ve (B) işaretli bölümlere uyduğu kabul edilemeyeceğinden davacıların 6831 Sayılı Yasanın 1-H maddesi hükmünden yararlanmaları düşünülemez.
Hal böyle olunca; eylemli orman olduğu bildirilen taşınmazlar hakkındaki davaların reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır...”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı Hazine ve Orman İdaresi vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Davacılar vekili, asıl dava ile davacıların miras bırakanları M. D..adına kayıtlı olan 1931 Tarih 52 nolu tapudan gelen 1958 Tarih 12 nolu tapu kaydına dayanarak,1 parsel sayılı taşınmaz içinde bulunan palamutluk vasfındaki çekişmeli taşınmazın orman vasfında olmadığını,üç tarafının sabit sınırlı olduğunu ileri sürüp,kadastro tespitinin iptali ile davacılar adına tescilini istemiş;birleşen dava ile de yine davacıların miras bırakanları adına tespit edilen 24 parsel sayılı taşınmazın miktarının eksik olduğunu,davalılar adına bu kısmın tespit edildiğini ileri sürerek,tespitin iptali ile eksik miktarın davacılar adına tescilini istemiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan meşe palamutluğu ile kaplı olduğu,dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Özel Dairece yukarda açıklanan gerekçelerle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Öncelikle Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında mahkemece verilen temyize konu kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı,yani ortada bir direnme kararı bulunup bulunmadığı ön sorun olarak görüşülmüştür.
Bozma sonrası,yerel mahkemece 19.11.2008 tarihli celsede davacı yanın dayandığı tapu kaydının kapsadığı alanın belirlenmesi için fen bilirkişisinden rapor alınmasına,bozma ilamına uyulup uyulmama hususunun sonra irdelenmesine karar verilmiş;16.1.2009 tarihli celsede ise,dayanak tapu kaydının revizyon görüp görmediği sorularak gelen cevaplar irdelenerek bozma ilamına karşı ,bozma sonrası alınan 5.12.2008 tarihli fen bilirkişisi raporundaki tapu uygulaması gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair direnme kararı verilmiştir.
Görüldüğü üzere;yerel mahkeme,bozma sonrası yeni bir takım araştırmalara girerek, öncekinden farklı, yeni bir hüküm tesis etmiştir. Dolayısıyla ortada bir direnme kararı bulunmadığı için, böylesi bir hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu"na değil, ilgili Özel Daireye ait olacağından dosyanın 20.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 20.Hukuk Dairesine gönderilmesine 25.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.