14. Hukuk Dairesi 2016/7189 E. , 2017/9364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 20.09.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı TMSF vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... kendi adına asaleten... ve ... adına velayeten, 21.04.2010 tarihinde vefat eden muris ..."nin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/1542-1695 E. K. sayılı kararında ... ve ..."yi ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/479 Esas sayılı dosyasında temsil etmek üzere ... kayyım olarak atanmış, kayyım katıldığı 3. celsede davanın kabulüne karar verilmesini beyan etmiştir.Davalı ...Bankası vekili cevap dilekçesinde, muris adına kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümün bulunduğunu, terekenin borca batık olmadığını, muris adına başlatılan icra takiplerine davacının ödeme yaptığını, bu sebeple terekeyi kabullendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili ve davalı TMSF vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı TMSF vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.Davacı ..."nin 6. celsede; "ben ipoteğin kalkması için yazı verdim. Bu ev eşimin adına kredi çekilerek eşimin adına yapılmış, biz para almadık. Borcu da biz ödemiyoruz. Ödenip ödenmediğini de bilmiyorum. Ayrıca bankaya 2 defa para da yatırdım. Bu eşimin aldığı şahıslar bana baskı yapıyor. Ve benim elimden tapuyu almaya çalışıyor. Ben bu davayı bu nedenle açtım. İpoteğin kalkması için ben bankaya para ödedim." şeklindeki beyanından terekeyi kabullendiği anlaşıldığından adı geçen davacı açısından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer davacılar yönünden ise; mahkemece terekenin aktifinin belirlenmesi amacıyla tapuya, emniyete ve bankalara yazılan yazılarda ölüm tarihi itibariyle araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.