5. Ceza Dairesi 2017/7195 E. , 2021/5487 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet verme, göçmen kaçakçılığına teşebbüs,
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 305. maddesi hükmüne göre, ceza mahkemelerince verilen hükümlerin temyiz yasa yoluna tabi olduğu, 5271 sayılı CMK"nin 223. maddesinde ise beraat, ceza verilmesine yer olmadığına, mahkumiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi, davanın düşmesi ve adli yargı dışındaki bir yargı mercine yönelik görevsizlik kararlarının hüküm olarak gösterildiği, 5237 sayılı Yasa"da bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenen müsadereye hükmedebilmek için kanuni tanıma uygun, hukuka aykırı ve kasıtlı bir suçun varlığının yeterli olduğu, ayrıca bir kimsenin bu suç nedeniyle mahkum olmasının şart olmadığı, öte yandan müsadere konusu eşyanın işlenen bu kasıtlı suçun işlenmesinde kullanılması, suçun işlenmesine tahsis edilmesi veya suçtan elde edilmesi ve bu hususların da kanıtlanmış olması gerektiği, dava konusu somut olayda suçta kullanılan nakil araçlarına yönelik müsadere davasının bulunduğu, Mahkemece, mahkumiyet hükmüyle birlikte göçmen kaçakçılığı suçunda kullanılan araçların, 5237 sayılı TCK"nin 54. maddesindeki şartların gerçekleşmesi sebebiyle müsaderesine karar verildiği, CMK"nin 225. maddesine uygun şekilde dava açılmış olmak koşuluyla müsadere ve ceza davalarının ayrı görülmesinde yasal bir engelin bulunmadığı, suçun sübutuna ve cezanın bireyselleştirilmesine ilişkin yeniden yargılama yapılmasına mani olmayan bir noksanlık durumunda da ceza hükmünün onanıp müsadere kararının bozulmasının yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
1-Sanık ... hakkında göçmen kaçakçılığına teşebbüs, sanık ... hakkında rüşvet vermeye teşebbüs ve göçmen kaçakçılığına teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nin 53. maddesiyle ilgili iptal Kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün bulunmuş, göçmen kaçakçılığı suçu tamamlandığı halde teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar hakkında göçmen kaçakçılığına teşebbüs suçu yönünden sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Uygulama maddesi olarak hüküm fıkrasında TCK"nin 79. maddesinin 1. fıkrasının "a" bendi yerine "b" bendinin gösterilmesi suretiyle CMK"nin 232/6. madde ve fıkra hükmüne muhalefet edilmesi,
Suçta kullanıldığı sabit olmayan Van Adli Emanetinin 2009/568 Esas sırasında kayıtlı telefon, batarya ve sim kartların TCK"nin 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan göçmen kaçakçılığına teşebbüs suçundan kurulan hükümlerin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan aynı Yasa"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının; 2-a numaralı bendindeki 79/1-b ibaresinin 79/1-a olarak, müsadereye ilişkin 4 numaralı bendinin "Van Adli Emanetinin 2009/568 Esas sırasında kayıtlı olup suçta kullanıldığı sabit olmayan telefon, batarya ve sim kartların sahibine iadesine," şeklinde değiştirilmesi suretiyle eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK, delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanığın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan sanık ... hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün ise DOĞRUDAN ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın aşamalardaki savunmalarında suçlamayı kabul etmediği, 28/09/2008 tarihli olay yeri tespit tutanağında sadece sanık ..."ın rüşvet teklifine yönelik sözlerinin yer aldığı, sanık ..."ın rüşvet teklifine yönelik bir eyleminden tutanakta bahsedilmediği, olay yeri tespit tutanağını düzenleyen kolluk görevlisi tanıklardan ......"in soruşturma aşamasındaki ifadesinde ..."ın kendilerini serbest bırakmaları karşılığında ne isterse vereceğini maddiyatın sorun olmadığını söylediğini, ... ..."in ise ..."ın rüşvet teklif ettiğini söyleyip ..."ın rüşvet eyleminden bahsetmediği, duruşmada ise sadece tanık ... ..."nın her iki sanığın da rüşvet teklifinde bulunduğunu beyan ettiği, tutanağı düzenleyen kolluk görevlisi tanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki olay yeri tespit tutanağı ile çelişen beyanları dışında başkaca delilin bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca atılı suçtan beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nin 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
3-... ve ... plaka sayılı araçların müsaderesine yönelik hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
28/09/2008 tarihli el koyma ve muhafaza altına alma tutanağı ile Bebleşin Jandarma Karakol Komutanlığı bahçesinde muhafaza altına alınan araçların; Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğünün 18/10/2012 tarihli ve 036091 sayılı cevabi yazısında; ... plaka sayılı aracın 29/08/2005 tarihinde ... adına kayıtlı iken suç tarihinden sonra 29/12/2010 tarihli sözleşme ile ... adına satışı yapıldığının, ... plaka sayılı aracın 08/02/2007 tarihinde ... adına kayıtlı iken 28/07/2008 tarihinde ... plaka sayıya ... ... adına nakil gittiğinin bildirilmesi karşısında, suç tarihindeki sahiplerinin dinlenerek araçları hangi tarihte sattıkları, suçta kullanıldığından haberdar olup olmadıkları sorulduktan ve araçlarla ilgili el koyma işlemi yapılıp yapılmadığının ve halen muhafaza altında olup olmadığının araştırılmasından sonra hasıl olacak neticeye göre malen sorumluların iyi niyetli olup olmadıklarının da karar yerinde tartışılmasına müteakip müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 09/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.