Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1976
Karar No: 2016/12515
Karar Tarihi: 26.05.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/1976 Esas 2016/12515 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/1976 E.  ,  2016/12515 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, manevi tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, prim, vekalet ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, 21/07/2009 tarihinde davalı tarafından ileri sürülen gerekçeler nedeniyle birlikte çalışamayacakları kanaatine vardıklarını ve iş sözleşmesinin aynı iş yerinde çalışan Av. ..."ın tanıklığında karşılıklı olarak feshetmeye karar verdiklerini, bu kapsamda kendisinin karşılıklı anlaşmaya binaen işten 23/7/2009da ayrıldığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, prim, manevi tazminat ve vekalet ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, 21/07/2009 tarihinde müvekkillerden tahsil edilen harç paralarının ve icradan tahsil edilen paraların işverene teslim edilmediği tespit edilince davacıya sorulduğu, paraları davalıya vermeyeceğini, ayrılmak istediğini davacının belirttiğini, davalı için haklı fesih nedeni olmasına rağmen davacının 23/07/2009 tarihli “belgedir” başlıklı belgeye göre istifa ederek ayrıldığını, Pakten ailesinin verdiği parayı , müvekkiller baroya şikayet edeceklerini deyince davacının işten ayrıldıktan sonra 18/09/2009 tarihinde zorla ödediğini, prim ödemesi bulunmadığını, 1000,00 TL. vekalet ücretinin 8. İş Mahkemesinde davalı tarafından takip edilen 2009/51 Esas-135 Karar sayılı dosyaya ilişkin olduğunu davacı ile ilgisi bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, işverence davacının sigorta çıkışı 31/07/2009 tarihi olarak gösterilmiş ise de, dosya içerisinde mevcut davacı tarafından yazılıp imzalanarak iş yerine verilen 23/07/2009 tarihli belge kapsamı ve dinlenen tanık ..."ın beyanı dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin 21/07/2009 tarihi itibariyle fiilen sona erdiği, buna göre davacı işçinin 02/03/2005-21/07/2009 tarihleri arasında 4 yıl, 4 ay, 19 gün süre ile çalıştığı, davacının sigorta primlerinin 1.100,00 TL üzerinden yatırıldığı, emsal ücret konusundaki yazı cevapları ve dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının avukat olarak davalı işyerinde en son aylık net 1.500,00 TL ücret ile çalıştığının kabul edildiği, bir dönem davacı gibi davalı iş yerinde avukat olarak çalışan, dinlenen davacı tanığı Nevin Akpınar’ın iş yerinde prim uygulamasının olduğunu beyan ettiği, tanık beyanları ve dosya kapsamı belgeler birlikte değerlendirildiğinde davalı iş yerinde prim uygulamasının bulunduğu kanaatine ulaşıldığı, bu kapsamda davacınında davalıya ait avukatlık bürosunda en son aylık net 1.500,00 TL sabit ücret ve dosya bazlı prim sistemi ile çalıştığının kabul edildiği, dava dilekçesi, davacı tarafından davalıya çekilen ihtarnamedeki beyan ve 23/07/2009 tarihli “belgedir” başlıklı davacıdan sadır yazı dikkate alındığında davacı asilin davalı ile anlaşmasına dayalı olarak işten ayrıldığının belirtiğinin görüldüğü, davalı asılın ise davacının icra veznesinden tahsil ettiği ve harç parası olarak müvekkilden tahsil ettiği parayı büroya teslim etmediğinin anlaşılması üzerine kendisinin ayrıldığını savunduğu, iş yerinden davacı asılın kendisinin ayrıldığı, davalı işveren tarafından bir fesih yapılmadığının anlaşıldığı, davacı asıl anlaşarak ayrıldığını ileri sürmüş ise de bu hususun kanıtlanamadığı, davalı asıl tarafından davacıya kıdem, ihbar tazminatı ödeneceğine ilişkin davalının bir ikrar mahiyetinde beyanı bulunmadığı gibi, davacıya kıdem, ihbar tazminatı ödeneceğine ilişkin taraflar arasında yazılı bir sözleşmede mevcut olmadığı, davacının iddiası iş hukuku anlamında sözleşmesinin ikale ile sona erdiğine ilişki bulunduğu, iş sözleşmesinin ikale ile sona ermesi halinde kural itibariyle kıdem, ihbar tazminatı doğmayacağı, ancak ikale sözleşmesi mevcut olmasına karşın, işçiye kıdem, ihbar tazminatının ödenmesinin kararlaştırılmasının mümkün olduğu, taraflar arasında ikale sözleşmesinin varlığı hususunu iddia eden davacı tarafından kanıtlanamadığı, iş sözleşmesinin davacı tarafından eylemli olarak sona erdirildiği kanaati doğduğu, davacı işçinin feshinin haklı nedene dayandığı hususunu kanıtlayamadığı, bu sebeple davacının kıdem, ihbar tazminatı isteminin yerinde görülmediği, 23/07/2009 tarihli davacı asıl tarafından iş yerinden ayrılırken işverenliğe sunduğu belge ile davacı asılın işvereni yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti açısından ibra ettiği, davacı asılın avukat olması sonucu 23/07/2009 tarihli belgenin hangi anlama geleceğini bilebilecek durumda olduğu, bu belgenin savunma ile de çelişkisinin tespit edilemediği, 23/07/2009 tarihli belgenin rakam yazılmaksızın alacak kalemleri sayılmak sureti ile belirtildiği ve avukat olan davacı tarafından yine avukat olan davalıya yazılıp imzalanarak verildiği anlaşıldığından, söz konusu belge yıllık ücretli izin alacağı ve fazla mesai alacağı yönünden ibra mahiyeti taşıdığından davacının yıllık ücretli izin ve fazla mesai alacağı talebi yerinde görülmediği, Mahkeme tarafından davacının davalı iş yerinde maaş + prim usulü ile çalıştığı kabul edilmiş ise de, maaş + prim usulü ile çalışmış olmakla dava tarihi itibariyle doğmuş prim alacağının bulunup bulunmadığının farklı konular olduğu, iş yerinde dosya bazlı prim uygulaması olduğu anlaşılmış ise de, dava tarihi itibariyle doğmuş davacıya ödenmesi gereken prim alacağının bulunduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile manevi tazminat ve vekalet ücreti taleplerinin görevsizlikten reddine, diğer taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacının manevi tazminat isteminin, iş sözleşmesinin feshi üzerine, iş ilişkisine yakışmayacak şekilde müvekkillerine, bilirkişilere ve arkadaşlarına iş ilişkisinin sona erdirildiği yönünden SMS göndererek onur kırıcı davranışlarda bulunması nedenine dayandırmıştır. Manevi tazminatın iş ilişkisin,in feshine dayandırıldığı sabittir. İş ilişkisine ve İş sözleşmesinin feshine dayalı bu istemin iş mahkemesinde görülmesi gerekirken, tefrik kararı ile görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.
    3- Taraflar arasında iş sözleşmesinin kim tarafından gerçekleştirildiği ve haklı nedene daynaıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.
    İşçi iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini iddia ettiğinde, işçinin kendisinin ayrıdlığını veya feshin haklı nedene dayandığını işveren ispatlamalıdır.
    Dosya içeriğine göre 23/07/2009 tarihli el yazısı belgede “23/07/2009 itibariyle 21/07/2009 tarihli anlaşmaya dayalı olarak işten ayrıldığımdan … ibra ederim” şeklinde belge vardır. Bu belgenin istifa olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan işveren tarafından düzenlenen ayrılış bildirgesinde de kod: 04- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi yer almış olup, ayrılış bildirgesindeki fesih nedeni savunma ile çelişki teşkil etmektedir.
    Davacının istifa ettiğinin veya iş aktinin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin davalı tarafından kanıtlanamadığı gözetilerek davacı lehine kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu taleplerin reddi isabetsizdir.
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/05/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi